Bir Garip İnsan Hikâyesi


Müsabaka daha başlamadan skor belliydi. Bugün dünden bir sıfır yenikti yine. Adımlarımın uçunda yorgunluğumdan izler, yüreğimde kırgınlıklarımdan gizler vardı. Düşündüm ve “bir garip İNSAN hikâyesi” koydum içimde sessizce yazdığım hikâyenin ismini.

Yüzlerine baktığımda herkesin haykırışı farklı bir portreydi sanki. Aynı değildi telaşlar, hayata uğrayan karmaşalar. Her İNSAN farklı bir iklim, her iklim farklı bir memleket gibiydi. İnsan anlatabildiği kadar saf, saklayabildiği kadar hapisti kendi yürek hücresine. Konuşabilmenin cesaret, susabilmenin marifet olduğu günümüzde yaralar farklı kanıyor, hekimler farklı bakıyordu yaraya. Herkesin hikâyesi bir diğerine masaldı. Kimininki kurşun yarası, kiminin yürek sancısı. Kuru kuru nefes almak değildi yaşamak. Her yıl pastanın üstünde mumların çoğaldığını fark etmek değildi yaşlanmak. Sadece geçen yılları bir iki üç diye saymak, yaşadım demenin izahı olamazdı. Bu kadar basit bakmak haksızlıktı çünkü…

Her kapının ardında farklı bir film oynanıyordu. Kostümler ne kadar ihtişamlı olsa da, konu belliydi ve perde kapanmak üzereydi. Son replik, son selam, beklide son kelam olduğu bilinseydi, kim bilir neler nasıl yaşanırdı. Hep diyorum ya yolun sonu göründüğünde başlıyor yaşanılamamış olanların telaşı, geç kalmışlıkların can yakan pişmanlıkları.

Gözlerimi kapatıp beynimin içinde canlandırdığım sahnede perde açılıyor, oyun başlıyor, İNSAN alkışlıyordu. Bir tiyatro edasındaydı olup bitenler. Hiçbir senaryonun gerçeği yansıtmadığı doğrusunun fark edilmesi güç bir durumdu, oynanan oyunun ihtişamından sanırım. Özetlemek zor değildi ve gerçek değildi hiçbiri, hele ki olup bitene tepeden bakıldığında. Oysaki, “En iyi ilaç sevgidir.” derdi benim büyüklerim. Böyle öğrendiğimdendir belki yüreklerde barınan her duygunun önünde saygı ile eğilişlerim. Kendi içimde korumaya çalıştığımı ise sırçadan var olmuş zannedişlerim. Taş duvarlar ardında gizlenmiş bin bir çeşit hikâyeydi bahsi geçen. Kimi zaman sıradan bir yazarın kaleminin ucunda, kimi zaman eşsiz bir şairin ilhamında gizlenen…

Velhasıl hiç  sonu  gelmeyen !”

Cemile ÇALIŞKAN DEMİRKOL


Like it? Share with your friends!

Cemile Çalışkan Demirkol
Yazar olmak yolunda, bir yazanım sadece; yürekle kalemin dost olduğu noktadayım ve buradayım... Herkes bakar ama herkes göremez. Baktığın her kare hikaye olmaya başlar bir zaman sonra. İnsan yaşar, tüketir gider de, hayata iz bırakma hayali en özel vefadır, yazmayan bilmez!

2 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    1. Çok teşekkürler Ayşe hanım, İnsanı ve hayatı bir sayfaya sığdırmabilmek mümkün değil malesef. Yazmayı seven her kalem gibi bunlarda benim sitem yankılarım … Kiminin dili döndüğünce, kiminin canı yandığınca işte … Yazmak benim için bir yaşam biçimi , hele ki sizler gibi yoruma layık gören değerli insanların takdirine denk gelebilmek , tarif edilemez bir onur … Sevgiler …