Çivit Mavisi


Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr’ında (Bilge ve Umman diyaloğu) : Kalp gözü açık biri  ummana daldı ve ona sordu: Ey deniz, niçin koyu mavi elbiseler giyindin? Üzerindeki bu yas elbisesi de niye? Niçin hiç ateş olmadığı halde kaynayıp duruyorsun? Derya, o temiz kalpli insana şu cevabı verdi: Sevgiliden ayrı düştüğüm için ıstıraplar içindeyim. Kıyafetsizliğim yüzünden kendimi O’na layık görmediğimden dolayı, acının ve ıstırabın rengi olan çivit mavisi yas elbisesine büründüm.

Sevdiklerimizden ölüm ya da ayrılıklarla uzak düşeriz bazen. Özleriz, hem de çok. Elimiz telefona gider, varmış gibi olur ama yoktur. Susar tüm nağmeler. Dertleşmek isteriz, hayatımıza ortaklıkları devam etsin isteriz. Acıları paylaşmayı, sevinçleri bölüşebilmeyi dileriz. O zamanlarda daha da büyür özlem. İçine çekilir insan. En çok da kendi özünü özler, ona hasrettir. Ne çok şarkılar söylenmiş, ne çok şiirler yazılmıştır ölüm, ayrılık ve özlem üzerine. Hasretin doruğa çıktığı zamanlarda kalbime gülümseyen parlak yıldızlar dokunuverir, seni getirir  sonbaharın rüzgarı, kışın nazlı nazlı yağan karı, ilkbaharın tazeliği, yazın tatlı rehaveti. Gümüş kanatlı turnalarla yolculuk ederim. Binlerce kum tanesi ve inci beyazı saklı derin maviliklerde, balıklarda bulurum renklerini. Bazen kış ortasında çiçek açarsın, bazen  bulut olur düşersin avuçlarıma. Bazen yeşerirsin yemyeşil ağaçlarla , bazen sapsarı yapraklarını dökersin sessizce. Sahile vurursun bembeyaz, köpük köpük dalgalarla. Güllerin en kırmızısında tomurcuklanırsın. Şiirler dökersin dilimden; 

       Gündüzde ay gibi gülse gece

      Baharda kış gibi yağsa yağmur

      Olmasa ölümler, ayrılıklar

      Yaralı yalnızlıklar

       Kül olmasa ateş, denizler yarılmasa

       Gökyüzü alev alev yanmasa

       Şehirler yutmasa aşkları

       Sabaha karşı tan yeri ağarmasa

       Olmasa gün batımları

       Alaca karanlık basmasa

       Renkler solmasa

       Sadece gün ışığı olsa

       Ve rengarenk çocuklar…

Beni bana akıtan , ıstırabımı dindiren bir nehir olursun bu yoksunlukta. Bütün anlamların rengi sende toplanır…

Gülgün Bilgiç


Like it? Share with your friends!

Gülgün Bilgiç
Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümü öğrencisiyim. Yazmak anlamın melodisi, edebiyat bitmeyen senfoni... Dileğim çığlıklara tercüman olmak, şeffaf bir aralıkta yüreklere dokunabilmek...

20 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Gülgüncüğüm ;
    Çok beğendim .
    700 yıllık 7 vadiden rengarenk
    aktın gönlüme 😊
    Yollar gayesine göre değer
    kazanır .
    Tebrikler .

    1. Nalancım güzel gönlüne akabilmek ne güzel. Anlaşılabilmek de öyle. Çok teşekkür ederim beni çok mutlu ettin. Sevgilerle…

  2. Kaleminize sağlık şiir ile denemeyi çok güzel bağdaştırmışsınız. Dediğiniz gibi yazmak melodi, ancak kelimeleri de beste gibi kullandığınız için ayrıca tebrikler.

  3. “İnsan en çok da kendi özünü özler; Ona hasrettir” Çok güzel, çok vurucu, çok gerçek…