Ruhumu dinginleştiren, huzura erdiren en güzel yerlerden biride suya kendimi bıraktığım vakitlerdir… Kendi yükümü kaldırmakta zorlansam da deniz benim yükümü kaldırmakta hiç zorlanmaz, şayet çırpınmaz ve kendimi ona bırakırsam… Ama debelenmek, çırpınmak demek, onunla kavgaya tutuşmaktır ki bunu hiç sevmez, o da karşı koyar, gardını alır, seninle uğraşır, her yerine dolar… Kendini suyun kollarına bıraktığındaysa ruhun başta olmak üzere tüm bedenine bir gevşeme ve derince bir huzur dolar.. O öyle bir duygudur ki, insanı her seferinde kollarına çekmek ister.
Deniz beni çeker, ben denizi içime çekerim… Hücrelerimin adeta sevinç çığlıkları attığını duyar gibiyim derin deniz saatlerinde..
Ah deniz, deryasın sen…
Adını andığımda kulağıma ruhumu okşayan dalga sesi gelir, fıışş fıışş… Gözlerim derin maviliğinde oynaşan renk cümbüşünle dolar ve usulca kendimi sana bıraktığımı hayal ederim. Dünyaya ve insanlara çok iğreti kaldığımı hissettiğim her anda, senin derinindeki o muazzam dünyada kendime de bir yer edinirim.
Seninde yerin bende bâki, bilesin…
Dilek ÇOBAN
Ne güzel anlatmissiniz … tıpkı ben demek istedim … sevgiler yureginize
İnsanların birbirine yakınlaşması, benzeşmesi hep masallardan.. size de sevgiler.