Dönüşüm ve Aylaklık

Dönüşümün başlaması için önce memnuniyetsizlik gerekir. Öyle ya önce canın sıkılacak, biraz memnuniyetsiz olacaksın sonra nedenini bulmak için sorgulayacaksın, en sonunda da farkında olacaksın. Bütün bunlar için tefekkür etmek, düşünmek lazım.

Sürekli haz peşinde koşan günümüz, insanı düşünmeyi bile boşa harcanan bir vakit olarak görmeye başladı ne yazık ki. Ya da düşünmek ürkütücü geliyor bazılarımıza. Vaktini doldurmak için kendini oradan oraya koşarak yıpratan bunun farkında bile olmayan bir kesim var maalesef.

Ancak sağlık problemleri baş gösterip vücut ‘’dur ve dinlen‘’ sinyalini verince ‘’ben ne yapıyorum böyle‘’ idraki içinde olabilenler, hatta bazen bu sinyalleri bile duyamayanlar var aramızda.

Geçenlerde çok sevdiğim hocam Nörolog Dr. Bülent Madi‘nin farkındalık konulu Tedx konuşmasını izlerken kullandığı “aylaklık” terimi çok ilgimi çekti. Sizlerle de paylaşmak istedim. En aylak adamlardan birinin Burgazada ve Kalpazankaya ile bütünleşen büyük şair Sait Faik Abasıyanık olduğunu söyledi. Aylaklık; beynin istirahat ederek zihnin içerisindeki bilgileri toparlamasıdır, yani boş zaman değildir sanıldığı gibi.

Zihnin rahatlaması, imgelerinin kafamızda buluşması anlamına gelirmiş, zihnimizin bir kompozisyon oluşturabilmesi için zaman zaman aylak kalması gerektiğini de ekliyor.

Uyaranların daha az olduğu ortamlarda hayal kurabilmek bir aylaklık değil yani. Örneğin gün batımlarında hayale dalabilmek zihni rahatlatan iyi bir şey. Denemekten korkmayın.