Tam her şey geçmişken, kabuk bağlamışken yaralarım, unutmuşken o çektiğim sancıları, tekrar ve daha da ağrılısını yaşıyorum. En derininden tekrar kanattım ben o yaraları. Üstelik çok da inançlıydım eskisi gibi olmayacağına. Bir dünyaya yetecek kadar umudum vardı. Unutmuştum anılarımızı, hatta yavaş yavaş sevgimi de. Kalbim yavaş yavaş soğumaya başlamışken eskisinden de alevli bir şekilde yanmaya başladım. Bu sefer kül olana kadar yandım. Tükenene kadar hem de. Sevgi iyileştiricidir derler oysa bu sevgi beni mahvetti, beni küle döndürdü. Sanırım iyileştirici olan sevgi değil bu. Bu en acı vereniydi. Kabul, o yarayı tekrar kanatmak benim suçum ama bana o yarayı açan çok mu masumdu. Beni alevler içinde bırakan o bir çift kara göz çok mu masumdu. Bu hikayede ikimiz de günahkarız. Sevmek suç değil evet ama bir sevgiyle kalbine zarar vermek suç sayılırdı elbette. Görmek isteseydi şayet onu ne kadar sevdiğimi, dünya daha yaşanılır bir yer olurdu belki de. O, ama o kör oldu, ben aşkımdan yanarken alev alev, o daha da kör oldu bana. Hayatımda daha önce hiç, birinin beni sevmesini istemedim bu kadar çok. Sanki o sevseydi beni, ben dünyanın en güzel kadını olacakmışım gibi, tüm hastalıklarım geçecekmiş gibi, sanki eksikliğini hissettiğim bir çok sevgiyi eğer o da beni sevseydi hissedecektim. Olmadı. Bu zamana kadar. Bu saatten sonra olur mu bilmiyorum. Sever mi beni, kalbinin en orta yerine koyar mı, bilmiyorum. Gerçekten en kötüsü de bu. Ona karşı kaybedemediğim umudum. Ne yaparsam yapayım yok edemediğim. Sevgi: dünyanın en yaşanabilir duygusu. Ama onun sevgisi beni yaşatan duygu. Onun zerre miktardaki sevgisi bile bana bu derece umut oluyorsa , bana aşık olsaydı şayet dünyayı kurutacağıma dair olan umudum da filizlenir bir orman olurdu. Hiç tanımadığım bir insanın yolda yürürken bile aşık olduğunu anlayabiliyorum. Çünkü aşk öyle bir şey. Nasıl oluyor da o beni anlamıyor, nasıl hissetmiyor bu derecede güçlü bir sevgiyi. Gerçekten aklım almıyor. Eğer doğmadan önce aşık olacağım insanı seçebilseydim tekrar ve tekrar onu seçerdim. Bunun nedenini açıklayamıyorum. Çünkü sevmek için neden aramadım hiçbir zaman. Ve eğer tek bir dilek hakkım olsaydı. Bu sevginin karşılık bulmasını isterdim. Onun sevgisi bana bu dünyadaki her şeyden daha çok güç veriyor çünkü. Ama ne benim seçim hakkım ne de sihirli bir dilek hakkım var. Onun da beni sevdiği bir dünyada yaşamak isterdim. Kalplerimizin yalnız birbirimiz için attığı bir yeryüzü. Emindim bu hayatın daha güzel olacağına şayet sevseydi o da beni…
Yaren Esra ERDUAN
0 Yorum