-Beyefendi çok pardon benim biraz acelem var da, sırada önünüze geçebilir miyim? Çok teşekkürler, eteğinizi toplayabilir misiniz?Basmadan geçeyim. Çok sağ olun. Hanımefendi çok pardon! Pardon ben geçebilir miyim önce? Müsadenizle! Eteğiniz kirlenmesin. Çok teşekkürler. Ufaklık bir müsade et bana, biraz acelem var da. “Bu ne kalabalıktır. Yok vallahi de yok billahi de yok! Yetişemeyeceğim. Binlerce insan var kuyrukta. Ah Recai ah ben sana demedim mi, feribotla geçelim, karadan gitmeyelim diye. Otuz yıldır bir kere dinledin mi acaba beni. Ne çilem varmış çekecek” – Hanımefendi rica etsem sıranızı bana verebilir misiniz, benim çok acelem var da.
-Hanımefendi biz de saatlerdir sırada bekliyoruz. Sıranıza geçin lütfen
-Hanımefendi anlıyorum sizi ama bu kuyruk çok yavaş ilerliyor. Bir yanlışlık yapılmış. Acilen düzeltmem lazım benim. Geri dönmem gerekiyor acilen! Yardımcı olun lütfen! Çok rica ediyorum. “Ah! Ajda Pekkan bu. Ay demek o da! Vah vah! Ama kadının yüzünde tek bir kırışıklık yok, vücudu da muhteşem. Tabi bana da o kadar estetik ameliyat yapsan nereden baksan on yaş gençleşirdim. Çoluğu çocuğu da yok! Vücudu gencecik kalmış. Siz beni gençliğimde görecektiniz. Samatya’da balık pazarının içinden bir yürürdüm herkes hayran kalırdı endamıma. Artist olacaktım da işte evlendik barklandık. Recai neredesin Recai, kör olasıca! Burada da yalnız bıraktın beni değil mi! Kan ter içinde kaldım. Çığlık atacağım şimdi. Öf çok sıcak. Herkes üstüste. Nazik kadın. Verdi bana sırasını” -Pardon! Pardon! Bir müsade eder misiniz bana, geçebilir miyim? Teşekkürler. “Yandaki kuyruğa mı geçsem? Orada da bir sürü ecnebi var anlaşamayız da şimdi bunlarla. Neyse, sıra biraz daha çabuk ilermeye başladı. Kapıya epeyce yaklaştım.”
…………
“Oh! Sıra bana geldi çok şükür. Ay bu ne güzellik. Mermer gibi cildi var. Tiril tiril lila elbisesi de pek yakışmış, şifon mu acaba.” – Merhabalar! Çok vaktinizi almayacağım. Bir yanlışlık oldu sanırım. Şu anda benim burada değil, görümcemin düğününde olmam gerekiyordu. Nasıl geri gidebilirim, yolu gösterebilir misiniz?
-Üzgünüm ama geri gidemezsiniz. Vade bitmiş. Tam da vaktinde buraya gelmişsiniz. Işıklı bölmeye girin lütfen. Daha sonra yandaki kapıdan geçebilirsiniz.
-Bakın beni geri gönderin, daha sonra tekrar gelirim. Düğüne katılmazsam görümcem arkamdan kırk yıl konuşur. Hem o kadar hazırlık yaptık, altınımızı takıp gelirim lütfen bir kolaylık yapın.
-Üzgünüm, giriş tarihiniz çoktan belli; tam da bugün. Bunu değiştiremeyiz. Bakın arkanızda upuzun bir kuyruk var, malum virus, çok yoğunuz lütfen zorluk çıkartmayın.
-Aynı sizinki gibi uçuş uçuş şifon bir elbise diktirdim. Bütün komşular da orada olacak. Kadın kadının halinden anlar. Beni geri gönderip, Recai’yi alsanız içeri?
Dilek GÜLCÜ
0 Yorum