Vaktimiz Var, Vaktimiz Dar


Hâlâ nefes alabiliyorken ne yapmalı acaba?

Geç olmadan sevdiklerimize sarılmalı, çıkıp tabiatın ortasına haykırmalı içimizdekileri… Belki söz ile olmasa da ses ile haykırmalı, koşmalı koşmalı, hiç durmamalı. Belki ayağımıza bir taş değerde düşersek bile ürkmemeli, dizlerimiz kanar, ellerimiz parçalanırsa da olur, olur ya, hayat bu ya…

Hep düz değil yollar, çetrefilli, beklenmedik, ani çoğu zaman. Çünkü hayat sert bir kavram değil ki düz olsun… Tabiatın içinde en beğendiğimiz canlılar, ağaçlar, çiçekler bile kendine has bir formda, kıvrımlı, özgün. Öyleyse ne yapmalı? Henüz hâlâ yapabiliyorken, doya doya derin nefes almalı, kalemi eline almalı ve koşmalı sokağa, sarılmalı bir çocuğa, oyunlar oynamalı onunla, kelebeklerle yarışmalı ve… Kendini bırakmalı bulutlara… Gerisine aldırmamalı.

Dilek KAĞIT


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir