Yazmak Üzere


Yazmak Üzere

Bir anlatım şekli olan yazmak, kendine özgü disiplin ve düzen gerektiren zorlu bir süreçtir. İnsan düşünen ve konuşan bir canlıdır. Yazmak da konuşmak gibi bir ihtiyaçtır. Konuşmaya göre daha kalıcıdır, zamana hükmeder. Medeniyet yazıyla başlamıştır. Yazı ,insanı diğer canlılardan ayıran özelliklerin en önemlisidir. Günlük hayatta, iş hayatında, iletişimde, sosyal medyada kişinin kendini iyi ifade etmesi yazma tekniklerini ve ana hatlarını bilmesiyle mümkündür. Yazmak doğuştan gelen bir yetenek değildir.

Yazmak eyleminin başarısı önce ilgiyle başlayan bir yolculuktur. İstemek ve ait olmak, hangi alanda olursa olsun kişi de ilerlemenin en önemli kavramlarıdır. Yazmak, evet zihin işidir evvela, herkes yazmayı öğrenir. Eğitim ve tecrübeyle geliştirilen bir beceridir. Belli temel kuralları bilmek, bu kuralları uygulayarak ilerlemek yolunuzu bulmanızı sağlayacaktır. Sanat ve kalıcılığı kişinin zihin, hayal gücü, duyarlılık, zevk ve dil yetilerinde saklıdır.

Duygu ve düşünceleri, hayalleri mürekkebin o büyülü kokusunda nakış gibi işleriz sayfalara. Özgür kelimeleri, herkesin olan o parçaları birleştirir, özgün cümleler yaparız hayal gücümüzle yoğurarak. Metin bir tasarım işidir, tasarım zihinde başlar. Başlangıçta ilgisizmiş gibi görünen parçalar titizlikle birleştirilince ortaya çıkan bütünlük, bilinci delip geçme gücüne sahip olur.

Zihni çalıştırmanın ürünü edebi eserlerdir. Zihin gücü düşünceye dayanır. İyi düşünen, iyi anlatır. Nitelikli ve gelişmiş düşünce, eserin üslubunu oluşturan parçalardandır. Üslup düşünceyi ifade etmektir. Yazar zihnini ve düşüncesini geliştirmek için, çok okumalı, dinlemeli ,gözlemlemelidir. Zihindeki malzeme ne kadar çok ve çeşitli olursa çıkacak üründe o kadar kaliteli olur. Bilgi birikimi, yazarda sağlam bir yargılama yeteneği ve gelişmiş bir duyarlılık oluşturur.

Düşüncenin, hayal gücüyle ve duyguyla birleşmesi sanat eserinin ortaya çıkışını  hazırlar. Hayal dünyasının genişliği, zenginliği yazarı hareketlendiren en önemli kaynaktır. Yahya Kemal “İnsan, hayal ettiği müddetçe yaşar.“ derken duygu ve hayalin önemini belirtir. Edebi ve ilmi çalışmaların kaynağı hayaldir. Yazarın kullandığı hayal gücü, onun üslubunun belirleyici yönü olur.

Dili iyi kullanmak, dilbilgisi kurallarını bilmek, kelime hazinesi güçlü ifadeler oluşturacaktır. Yazarın yazdığı türün tekniklerine hakim olması, ortaya çıkacak eserin sanatsal niteliğini de yükseltecektir.

Yazmak zorlu bir süreçtir. Çok çalışmak ve zorlu yazı çalışmaları yapmak lazımdır. Süreklilik gerektirir. En önemli unsurlardan biri de yazarken zevk alabilmektir. Başlangıcı belli sonu belirsiz bir yol misali, ulaştığın yerin pek önemi yoktur aslında, yol keyifli ve zevkli ise sonuçlar da her durumda iyidir. Yazmak tutku haline geldiğinde sanat olur.

Herkesin bir hikayesi vardır
Satırbaşıyla başlayıp
Tek bir noktayla sonlanan
Cümleleri sıralamadan
Başlangıcı bitişi hesaplamadan
Hayallerini özlemlerini korkularını sevinçlerini
Yaşamın anlamını bırak satır aralarına.
Kaybolmayacak bir cümlen olsun
Bir imza da sen at hayata…

                                                                                  Fatma SOYER


Like it? Share with your friends!

Fatma Soyer
Türk Dili ve Edebiyatı Mezunu. Yazarlık Atölyesi-Diksiyon-Beden Dili Öğretmeni. Yazmak ve anlatmak arzusunda, kendisi gibi yazma sevdalılarına bildiklerini öğreten bir tutkun…

9 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Sayenizde bir imza da biz atıyoruz hayata . Yazmayı düşünen,yazmaktan çekinen herkesin okuması gereken bir yazı yüreğinize sağlık.

  2. Hocam elinize gönlünüze emeğinize sağlık. Hep birlikte kaybolmayacak cümleler yazalım inşallah…

  3. Yazmak; içimizde söylenmemiş hislerin dışa vurumudur.
    İyi ki bu yola sizinle çıkmışım. Sayenizde bir iz bırakacağım bu dünyaya. Mürekkebiniz kurumasın 💜

  4. kaybolmayacak cümlelerimizin olması niyeti ve dileğiyle … yazmak bazen de bir hayat tarzıdır .. yazmadan duramayanlar için … özendirici bir yazıydı teşekkürler

  5. “… aynı dertten muzdarip olmanın getirdiği bir yakınlık; insanlara masalsı bir yumuşaklık kazandırmıştı.” cümlesini hatırıma getirdi bu yazınız. Yazılarınızı daha sık okuyabilmek temennisiyle…