Bir Garip Hikaye
Garip bir köylünün bahtsız hikâyesini savunmak üzere devlet tarafından görevlendirilmiş adli yardım avukatıydım. Kendisini savunacak cevval bir avukat bulamayacak kadar güçsüzdü. Bu yüzden onun bahtına...
Garip bir köylünün bahtsız hikâyesini savunmak üzere devlet tarafından görevlendirilmiş adli yardım avukatıydım. Kendisini savunacak cevval bir avukat bulamayacak kadar güçsüzdü. Bu yüzden onun bahtına...
Canım yanıyor. Gözlerim, gözlerimi açamıyorum. Ne oluyor? Bu kahrolası acı da ne böyle? Nefesim kilitlenmiş kelepçe gibi boğuluyorum. Kımıldayamıyorum. Neler oluyor? Allah’ım hiçbir şey anlayamıyorum...
Gözlerini dağların arasında açmıştı Berivan. Heybetli, güçlü kuvvetli, sarı dağlardı bunlar. Yeşili de sarıya kaçan, üstlerinde bir örtü serili uyuyan dev insanlar gibi dağlar. Mutlaka...
Ekim bitmişti, adam bir çay koydu demliğe. Çay ocakta tıngırdadı, bardağa aktarıldı. Ve birazdan önce o bardak sonra tüm demlik bitti. Her şeyin sonu böyle...
Amcamın evi huzuru hissettiğim tek yerdi. Daha da önemlisi aile ortamını gördüğüm tek mekandı. Ben hiç aile ortamı görmedim. Mutlu aile tablosu hiç olmadı büyüdüğüm...