İlahi varlık gibi geceyi sırtına alıp yürüyordu
Çıplak ayaklarıyla çakıl taşları üzerinde
Havadan düşen incileri topluyordu
Elleri cam kâse olmuş bir avuç toprak içinde
Gündüze seslendi evvel zaman içinde
Sanki bir kum saati vardı geceyle gündüzün içinde
Erdemi özgün olmuş karanlığın içinde
Aşkı yaşıyordu ebedi kalan gümüşte
İki dağ arası kurmuş nehir vadi biçimde
Kendisi de kaybolmuş takım elbise içinde
Bir hayal kuruyormuş bu dünya var içinde
Noktayı koyamıyormuş anlatılan biçimde
Saate bakıyormuş hangi zamanın içinde
Güneşte yaşıyormuş soğuk sıcak biçimde
Ayakkabısı yokmuş bu zenginlik içinde
Durması gerekiyormuş akıl almaz biçimde
Havada uçuşuyormuş kalbur saman içinde
Sonay SALMAN
Başarılı. Tebrik ederim…
Teşekkürler canım benim
Masalsı bir soluk içinde …
Teşekkür ederim 😊
Bir sonraki cümlede nasıl bir giz saklı diye düşünüp müthiş bir keyifle okuyorum. Kalemine sağlık Sonay. Tebrik ederim 👏
😚😊