Yıllar geçtikçe kalemi kırılmış benliğim daha da siliniyor şu hayat defterinden. Ve yine virgüller, noktalar hayallerin, vuslatların sonuna konuyor. Her sabah şu gönül limanından çıkan kâğıttan gemilerimi beklemekle geçiyor ömrüm. Ne yazık ki “o gemi bir daha gelmeyecek” diyen dalgalarla boğuşmak daha da fenası. Şu sol yanıma uğramasın artık ne bir şiir ne de şu kalemi kırık şair bozması kimliğim. Şu tükenmezin adını da değiştirmek lazım. Ne hikmetse birini sevdiğimde tükenmez tövbe edip tükeniyor. Bense parkta yine filozoflarla sabahın demini almasını bekleyip geceyi yine efkara katıyorum. Bilmem bunu okur musun; ama okuyorsan şunu bil ki: “bir şiirin sadece bir gece kapısında yatmakla maşuk olunmaz; aşk, akrostişe kanıp noktayla son bulmaz.”
Beyaza efkâr katarsan ressam
Yâri kelimelerle çizersen şair
Tükenmeze söversen şair bozması…
Şimdi de gel tanışalım mı diyorsun?
Memnum olmadım be tükenmez…
0 Yorum