“Sevmek de yorulur.” diye bir yazıyla karşılaşmıştım. Cahit Zarifoğlu’nun şiiri sanırsam. Okumasam da hak verdim ve evet, sevmek de yorulur. Sevmek zahmetlidir, emek ister ve yorulmadan olan şeyin pek tadı tuzu olmaz. Sevmek zahmetlidir Kıvırcık. Sevmek yorulur be Kıvırcık. Olsun, varsın yorsun. Elhamdülillah ki, saçlarında bir gün çıkacak akların ve sakallarımda çıkacak beyazlar gibi yorulacağım seninle bir ömür. Rahat ve huzurlu bir şekilde; bir şiir gibi sükût ile yorulacağım inşaAllah. Rabbim yormasın; lakin ellerimiz sevmemeye yorulsun, gülmemeye yorulsun ve şiirler yazmamaya yorulsun. Yorulsun ki sayısızca şiirler ekeyim gönül toprağına ve damla damla göz yaşlarını değil de mürekkebi akıtayım sabahlara. Seni seviyorum, hem de çok. Rabbime emanet.
Kıvırcık bir dalgada boğulmak…
Herkese nasip olmaz.
Bilirsin, mürekkebim ters ve biraz da solak
Ad Şair Bozması, gönül ellere ahraz
Bir paket sigara yakılır da gözlerinin kahvesinde
Benim şiirler tutuşup yanmaz
Mahlasım Sokak köpeği
Sense en güvenli sokak
Bir parça ekmek, bir ömür sen.
Ne de güzelmiş Cennet.
Elhamdülillah.
Batuhan ULAŞ
0 Yorum