Ali Canip Olgunlu Söyleşisi


Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz? Ali Canip Olgunlu kimdir?

Ali Canip Olgunlu, Anadolu’da yol alan bir yolcu. Ege’ye yönelirken “Merhaba” diyen, Doğu’dan beslenirken aşk’ ı dile getirmeye çalışan, Kuzey’de zaman zaman dinlenen, Güney’de ise Selene ile serinleyen bir yolcu. Anadolu’nun derin kültüründe dalgıç, Anadolu’nun yüksek benliğinde ise kaşif olmaya çabalayan birisi…

Birçok kitap yazdınız, edebiyata giriş maceranız nasıl başladı?

Çocukluğumdan itibaren kitaplarla haşır neşirimdir. Kokusunu sevdim kitapların. Lakin kimliğimi oluşturan kokuyu Halikarnas Balıkçısı’nın kitaplarından ve akabinde de Mevlana’nın Mesnevi’sinden aldım.

Hissettiren her kitap gül kokar. Ben, gül ve gülleri koklaya koklaya (kitaplar eşliğinde) yol almaya çalıştım.

Anadolu sizin için ne ifade ediyor ve bu bağlamda yazı dilinizin ne şekilde etkilendiğini düşünüyorsunuz?

Anadolu hamurdur. Anadolu; güneşin ülkesi, denizin yüreğidir. Anadolu, doğunun batının merkezidir. Ay’ın çocuklarının doğum yeridir. Bizim ebemiz göklerde Selene’dir, yeryüzünde ise Kibele’dir. Dolasıyla Anadolu’da bildiklerimi öğrenmeye çalışırken yazı dilimi merhabanın derinliği ile aşk’ın evrensel genişliği belirledi.

Ali Canip Olgunlu

Okuduğunuzda sizi en çok etkileyen kitap hangisiydi ve ne şekilde etkilendiniz?

Benim baş ucu kitaplarım Halikarnas Balıkçısı’nın tüm eserleriyle Yunus Emre’nin Divan’ı ve Mevlana’nın Mesnevi’siydi. Lakin başlangıçta onların ne demek istediğini onlar gibi yaşayarak öğrenme derdinde oldum, akabinde de kendi sözümü söyleyebilme derdine düştüm. Çünkü, çağdaş insan kendi sözünü tüm insanlığın aydınlanması için genişletmek durumundadır. Düne ait sözlerle beslenilmelidir ancak dün geldi geçti. Yeni söz söylemek için çağın içinde kalmak, hatta iyiden iyiye dalmak gerekir. Dalgıç olma iddiasında olan bilgenin sorumluluğu böyledir.

İyi bir gezgin olduğunuzu biliyoruz, Anadolu’da en çok etkilendiğiniz yer neresi?

Zamana göre Anadolu’nun mekanları iyi bilinmelidir. Kış mevsiminde Kars, ilkbaharda Anadolu’nun her noktası. Yaz, elbette Kuzey Ege; sonbahar ise, Batı Karadeniz’de geçirilmelidir.
Lakin tüm Anadolu’yla bağım olmakla birlikte ait olduğum, kök saldığım yerler: Konya, Kars, Kapadokya, Karadeniz ve Kuzey Ege’dir.

Yazmak konusundaki motivasyon kaynağınız nedir?

Bir yerde yaşamadan o yeri ne yazarım ne de anlatırım. Çünkü yaşamayan bilemez. Kitaplarımın konusuna göre de mutlaka alakası olduğu yerde yaşayarak motivasyon kuruyorum. Ve kitap bitmeden o yerden ayrılmam.
Kendi kendimi dinlediklerim kaleme dökülür. Aşk ve sembol dili üzerine yazılmak istenenler kendiliğinden dökülür. Hissedilenler zaten hissettirir, ki önemli olan da budur. Okuyucu veya dinleyiciye olan saygım gereği de kitaplarımda anlatmaktan öte, anlaşılabilir olmak için çok çaba sarf ederim.

En sevdiğiniz ve en çok kullandığınız cümle nedir?

“Merhaba” ve “aşk olsun” u sever ve nitelikleriyle kullanırım.

“Tevazu ve hoşgörü” ise hal diliyle dilimden, üzerimden düşmemelidir. Bilge adayı tevazu pehlivanıdır, ilme ve bilgiye kibir girerse cehaletin göstergesidir.

Biz demeği, biz olmağı anlatmaktan öte yaşamağa çalışmak düğün bayram halimizdir.

Okurlara önerebileceğiz 3 kitap hangileridir?

İlyada
Dede Korkut Hikayeleri
Mesnevi


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

1 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir