Ray Bradbury’nin yazdığı bu romanda distopya söz konusu. Tıpkı George Orwell’in 1984’ü ya da Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünyası gibi bir dünyaya sahip. Romanda, kitapların yakılması ve yakan kişilerin de itfaiyeciler olması durumu mevcut. Ray Bradbury bu eseri yazarken ve kahramanlarını oluştururken yaşadığı olaylardan etkilenmiş ve ayrıca kitaptaki kahramanların çoğunda da yazarın karakteristik özelliklerini bulabilmeniz mümkün. Kitabın kahramanı gerek Guy Montag olsun gerek Clarisse McClellan olsun; hepsinde yazardan bir parça bulma olasılığına sahipsiniz. Kitap bir eleştiri de sunmuyor değil ayrıca. Romanda, kitapların teknoloji geliştikçe öneminin azalması ve insanların bunlar dışında televizyona ilgisinin artması eleştirilmiş. Gittikçe kitaplara artan düşmanlıkta tuz biber olmuş.
“… bitişik evdeki kitap, dolu bir silahtır. yakın gitsin. silah ateş etmesin. adamın kafasını koparın. iyi okumuş bir adamın hedefi olmayacağını kim bilebilir ki? ben mi? ben böylelerini hazmedemem, bir dakika bile… sonunda tüm dünyada evlerin hepsi yanmaz duruma getirilince, eski amaçla itfaiyecilere gerek kalmadı. o zaman onlara yeni bir görev verildi; barışın koruyucuları olarak, resmi sansürcüler, yargıçlar, infazcılar oldular. işte sen ve ben bunlardan biriyiz…”
Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü
0 Yorum