İnce Tezat https://www.incetezat.com Wed, 23 Feb 2022 19:03:43 +0000 tr hourly 1 https://www.incetezat.com/wp-content/uploads/2018/09/thumbnail_favicon.png İnce Tezat https://www.incetezat.com 32 32 Sessiz Hisler https://www.incetezat.com/siir/sessiz-hisler/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sessiz-hisler https://www.incetezat.com/siir/sessiz-hisler/#respond Sat, 05 Mar 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6496 Hani tonlarca kelime birikmiştir ya boğazına, Ne kadar yutkunursan yutkun geçmek bilmez boğarcasına. Hani bir belirsizlik hasıl olur ya, Meşhur sokaklarda İçini çeke çeke yürürsün anlamsızlaşırcasına. Kayıplara karıştığın hissiyatta, bir deli gibi dolanırsın ortalarda. Sesin çıkar, sesin titrer, sesin sessizliğe yenik düşer bir yudum su gibi ararken son umutla. Dudakların titrer, ağlamak istersin, ağlayamazsın Acın...

The post Sessiz Hisler first appeared on İnce Tezat.]]>

Hani tonlarca kelime birikmiştir ya boğazına,

Ne kadar yutkunursan yutkun geçmek bilmez boğarcasına.

Hani bir belirsizlik hasıl olur ya,

Meşhur sokaklarda

İçini çeke çeke yürürsün anlamsızlaşırcasına.

Kayıplara karıştığın hissiyatta, bir deli gibi dolanırsın ortalarda.

Sesin çıkar, sesin titrer, sesin sessizliğe yenik düşer bir yudum su gibi ararken son umutla.

Dudakların titrer, ağlamak istersin, ağlayamazsın

Acın yedi mahalleyi inletecek şiddettedir ama haykıramazsın.

İşte o zaman susuşunla bir olur gözyaşların.

Yüreğe dokunacak bir öpücüğe hasretle düşersin toprağa.

Sonra bir fidan olur yeniden yeşerir umutların.

Ve sen o umutla büyürsün, o öpücüğe kavuşma arzusuyla.

Serkan EMİR

The post Sessiz Hisler first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/sessiz-hisler/feed/ 0
365 Gün https://www.incetezat.com/deneme/365-gun/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=365-gun https://www.incetezat.com/deneme/365-gun/#respond Fri, 04 Mar 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6493 365 gün ve son 5, 4, 3…Büyüdüğümü iliklerime kadar hissettiğim, hayaller dünyasında uçarken, bir kenara oturup kanatlarımı kesmek zorunda kaldığım hatta bir avuç umudumu da geçmişe gömdüğüm, koskoca bir yıl… Sevdiğim herkesi bir avuç toprağa sığdırıp, gözyaşlarımı gömdüm kalbime. Varolmak için çıktığım bu yolda, bir bir bıraktım nefes sandıklarımı. Enkazların arasında yürürken bile ceplerimde çiçek...

The post 365 Gün first appeared on İnce Tezat.]]>

365 gün ve son 5, 4, 3…
Büyüdüğümü iliklerime kadar hissettiğim, hayaller dünyasında uçarken, bir kenara oturup kanatlarımı kesmek zorunda kaldığım hatta bir avuç umudumu da geçmişe gömdüğüm, koskoca bir yıl… Sevdiğim herkesi bir avuç toprağa sığdırıp, gözyaşlarımı gömdüm kalbime. Varolmak için çıktığım bu yolda, bir bir bıraktım nefes sandıklarımı. Enkazların arasında yürürken bile ceplerimde çiçek tohumları sakladım. Ruhumu, gülümsemem ile salladım ve gözyaşlarım ile besledim. Çocukluğumu bir salıncağa bindirip, ayakları gökyüzüne değsin diye salladım. Bulutları hâlâ pamuk şeker sansın, masalların sonunu hep mutlu bitiyor bilsin diye. Binbir umut ile mum sayarken ne ara bu hâle geldik? Büyümek denen şeye çok kırgınım… Benden alıp götürdüklerine ve beni ben yapmak uğruna bir uçurumun kenarından acımasızca itişine…     

Olsun! Bitmek bilmeyen günlerine, geçip giderken götürdüklerine rağmen sana minnettarım. Belki de ben pes etmedikçe aramızda sessiz bir anlaşma oldu. Zorluk çıkarmayı bırakıp çekildin köşene, şimdi ne yapacaksın görelim der gibi. Zamanı karşıma almak pahasına hep anı yaşadım. Kalabalıklar içinde yalnız da kaldım, yalnızlığıma sarılıp dünyalara da taştım. Bıkmadan usanmadan yeni insanlar ile tanıştım. Dertleri ile deryalarda boğuldum, yer yer kendi dertlerimin karınca oluşuna da şahit oldum. Çıkmaz sandığım her yolun sonunu sonsuz bir maviliğe ulaştırdım. Geçmiş gibi kapsamlı bir kelime nasıl oluyor da bir nefeste geçip gitmiş oluyordu? Hayatımın sonuna defalarca gidip geldim. O ince ipte hızlıca yürümeye çalıştım sonra da niye bu kadar denge içinde yürüyorum diye kendime kızdım. Beklentim düşmek yok olmaktı. Ben yok olmayı arzu ederken hayata daha çok karıştım. Sona hayran bir ruhtan, her sonun bir başlangıca gebe olduğunu fark eden bir bedene döndüm. Zamanla vazgeçtim sona doğru yürümekten, madem bitmiyordu bu yol o hâlde gülüp geçmenin vakti gelmişti. Karşıma çıkan her yola saptım, her tökezleyişimi dansın bir parçası yaptım. Oradan oraya savrulup duran bir kızdan, yaşam yarattım. Köklerim uzadı, taç yapraklarım döndü güneşe… Üzerime düşen her bir yağmur damlası, sevgi ile süzüldü yüreğime. Evet…evet, evet yaşıyorum artık! Tabi yaşamak denen buysa…     

Dilan Erdoğan

The post 365 Gün first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/deneme/365-gun/feed/ 0
Misket https://www.incetezat.com/oyku/misket/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=misket https://www.incetezat.com/oyku/misket/#respond Thu, 03 Mar 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6490 “Dışarıdan bakıldığında güçlü görünen insanların duvarlarını kaldırdığınızda içeride saklanan sarılmaya muhtaç küçük bir çocuk vardır.”             Mavi Misket…             “Evet! Son Mavi misket benim ve oyun biter,” diye gülümseyerek Esma’ya göz kırparken ben, Osman elimdeki misketleri çekip aldı.             “Hey, o benim misketim, ben kazandım onu çabuk geri ver!”             “Gel de al hadi o...

The post Misket first appeared on İnce Tezat.]]>

“Dışarıdan bakıldığında güçlü görünen insanların duvarlarını kaldırdığınızda içeride saklanan sarılmaya muhtaç küçük bir çocuk vardır.”

            Mavi Misket…

            “Evet! Son Mavi misket benim ve oyun biter,” diye gülümseyerek Esma’ya göz kırparken ben, Osman elimdeki misketleri çekip aldı.

            “Hey, o benim misketim, ben kazandım onu çabuk geri ver!”

            “Gel de al hadi o zaman gelsene gelsene!”

            “Ver diyorum…”

            Vermedi Osman. Zaten ne zaman kaybetse hep böyle mızıkçılık yapardı ama bugün yapmamalıydı. Esma’nın üzgün bakışlarını görünce dayanamadım Osman’ın üstüne atladım. Yerde yuvarlanmaya başladık. Arkadaşlar “Hasan kazanır, yok Osman kazanır” diye iddiaya girdiler. Esma hariç Kızlar kıs kıs gülerken birden ikimiz de olduğumuz yerden yükseldik birisi bizi omzumuzdan tutup havaya kaldırıyordu.

            “Ne oluyor bakayım burada? Ayrılın çabuk!” dedi abim. “Ayıp değil mi oğlum? Kızların önünde kavga ediyorsunuz erkekliğinizden utanın…” dedi. Kızlar kaçarak uzaklaştılar. Esma’nın arkasından bakakaldım. Abim ikimizin de kulağını çekti. Anlatmaya çalışsam da beni dinlemedi en çok da beni dövdü. Bütün çocuklar bana güldü. Misketlerim de Osman’da kaldı. Bütün gece ağladım. Bir daha misket oynamadım.

            2020 Sarı

            Nefes nefese uyandım. Osman elinde mavi misketleri sallıyor salyalarını akıta akıta gülüyor, Esma deniz gözleriyle bana bakıyor ve Osman’ın koluna girip uzaklaşıyordu. Nerden çıkmıştı şimdi bu rüya? Esma’yı düşündüm. Yıllar oldu onu görmeyeli ne yapıyor acaba? Bir gün okulda merdivenlerin altında öpmüştüm onu. Bütün gün yanağındaki kırmızılık gitmemişti. Binalarımız karşılıklıydı her gün aynı saatte cama çıkar, birbirimize bakardık. Ben, iki elimi birleştirerek kalp şeklini yapardım o da utanır kafasını eğer içeri kaçar tülü çekerdi ama bilirdim perdenin arkasından bana bakmaya devam ederdi zira tül sallanıp dururdu. Okulda aynı sınıftaydık öğretmen de evlerimiz yakın diye bizi ödevlerde aynı gruba koyardı. Osman da hep aramızı bozmaya çalışırdı. Dört bina aşağıda oturuyordu. O da Esma’yı severdi ama Esma’nın kalbi bendeydi anlardım. Aslında Osman benden çok daha heybetliydi ve yakışıklıydı. Ben sıska, çiroz bir şeydim. Bu yüzden hep korktum, misketleri çaldığı gibi sevdiğim kızı da çalmasından. O çalmadı ama o sene babamın tayini batıya çıkınca apar topar ayrıldık. En son hatırladığım arabanın arka camından gördüğüm yeşil elbisesi ve yaşlı gözleriydi. Gitmeden önceki gece son defa sarı sokak lambasının altında öpmüştüm onu yanağındaki çukurdan. Bir daha da görmedim… Yıllar oldu. Bu rüya da nereden çıktı şimdi? Hayatımdaki en masum detay… Saate baktım, “olamaz” alarm çalmamıştı. işe geç kaldım…

             “Hasan Bey bu ay ikinci geç kalışınız. Bunları yazıyorum. Maaşınıza yansıyacak bu durum haberiniz olsun,” dedi. Zaten çalışmaya başladığımdan beri hiçbir ay tam maaş alamamıştım. Her ay, bu ay acaba nereden kırptılar diye düşünmeyi de bırakmıştım artık. Geçen ay da yaptığım işe bahane bularak ütülediğim kıyafetleri elinin tersiyle etrafa saçmıştı Sarı. Ne diyeceğimi bilememiş, titreyen ellerimle ütü yaparken parmağımı yakmıştım. Canımı en çok yakan ise parmağım değil; yakınımdaki kişilerin bu duruma bıyık altından gülmesiydi. İnsanların kendilerine yapılmayan haksızlığa karşı susmaları ne tuhaftı, çıkarlar dünyasında yaşıyorduk. En dibe düşsem de sarılmayacağım yılanlarla doluydu çevrem. Ruhları kırıştıran tüm kötü düşünceleri ütülemek istedim o an ama karşıma çıkan kötü kumaşlara nasıl ve ne kadar buhar vereceğimi bilmiyordum. Sarı’nın her gün şeytanı kıskandıracak çirkinlikteki yüz ifadesi gözlerimin önünden gitmiyordu. Kalbinin kötülüğü yalnızca simasına değil ruhuna sirayet etmiş, nevi şahsına münhasır bir kişilikti. Yıllarca alın teri dökerek çalıştığım fabrika, virüs sebebiyle kapanınca son ütücü ilanıyla bulduğuma sevindiğim bu işte karın tokluğuna çalışmaya mecburdum artık. “Virüs çok yayıldı işler çok sıkıntılı, üç beş kuruş kazanacağız diye kimsenin vebalini alamam ben Hasan, maaşlarınızı bile ödeyemeyecek duruma gelmeden kapatmak zorundayım. Beni en iyi sen anlarsın, on yıldır birlikteyiz.” diyerek helallik istemişti eski patronum, hepimizin tazminatını da vermişti, kral adamdı. İnsanları kırmaktan korkar, her işini rica ile yapar hiçbir zaman bir kuruş eksik maaş vermezdi. İşçiler de cansiperane çalışır, hiç aksatmadan işleri yürütürdü. Şimdi ise insanlar işten kaçacak yer arıyordu Sarı yüzünden ama ben kaçmayacaktım. Kendi sorumluluklarını tam olarak yerine getirmeyen koltuk sahiplerinin “Altta kalanın canı çıksın” mantığıyla hareket etmesi beni oldum olası çıldırtıyordu. Altta kalmayacaktım.

            Mavi Misket…

            Osman, o gün eve ağlayarak gitmiş eve geç kaldığı için babasından dayak yemiş. Osmanların alt komşusu Emre anlatmıştı. Kemerle dövüyormuş babası. Her gece çığlık çığlığa… Ben o gün eve döndüğümde ise abim usulca yanıma sokulup özür diledi. Severdi beni bilirdim, diğerlerine ayıp olmasın diye en çok bana vurmuş. Öyle dedi. Annem babam da severdi, ayırmazdı hiç abimle beni. Annem melek kadın, “Sana taş atana sen gül at aman oğlum,” derdi hep bana. Osman’ın evde yaşadığına sevinsem mi üzülsem mi bilemedim bunları öğrendiğim gün. Yine de sinirim geçmemişti. Ertesi gün okula gittiğimde annemin sözlerini düşündüm ve sinirim yatıştı. Osman’ın yanına gittim. Hiçbir şey olmamış gibi-aslında ona acıyarak- “Çıkışta misket oynayalım mı?” diye sordum…

            2020 Sarı…

            İşimi bitirip öfkeyle fabrikadan çıktım, kapının biraz ilerisindeki banka oturup bir cigara yaktım. Derin düşüncelere dalmışken baktım Sarı fabrikadan çıktı. Oturduğum bankın yanından geçerken beni görmedi. Ben de fırsat bu fırsat, diyerek onu takip etmeye başladım. Yaptığımın yanlış olduğunu hissetsem de içimde oluşan merak duygusunu durduramıyordum. Az ilerideki otoparktan arabasına bindi. Ben de hemen fabrikanın girişindeki taksi durağından Ahmet abiye selam verdim. “Abi çok acil öndeki aracı takip eder misin?” dedim. O da az çakal değil “Nalan Hanım’ın arabası değil mi bu? Neden takip ediyoruz ki?” dedi. “Abi boş ver sen, sür hadi.” dedim. Öndeki araç makas atarak ilerliyordu. “Amma da hızlı gidiyor!” dedi Ahmet abi. “Takip edildiğini fark etti mi acaba?” dedim “Yok” derken öndeki araç kırmızı ışıkta durdu. Biz de arkasında… “Telefonla konuşuyor,” dedi “acelesi var herhalde.” Yeşil ışıkta bastı gaza Sarı, biz de peşinden… Aramıza bir araç girse de takibi bırakmadık. Kavşaktan bir anda sağa döndü. “Sinyal de vermiyor, hey Allah’ım!” şoför hızla dönünce savruldum. Ahmet abi yılların şoförü kaçırır mı hiç? Döndük biz de düz devam ettik.  Sokağın başında yavaşladı sola dönerek oto parkın kumandasıyla lüks bir siteye girdi. Orada durduk. Beklemeye başladık. Ahmet abi tabii meraklı. “Bekle,” dedim. Girişe yakın yere park edip bekledik. Otoparkın hemen yanındaki binaya girdi fotoseller sırayla yandı. Üçüncü kata kadar çıktı. Sosyetikler perdeleri açık yaşıyordu. Salon diye düşündüğüm odanın yarı açık perdesinden gördüğüm manzarayı ömrüm boyunca unutamam. Bir adam Sarı’ya öyle bir tokat attı ki kadın savruldu bir anda Ahmet abi ve ben şok geçirdik ne oluyordu?“Dön abi dön” dedim, “ben gördüm göreceğimi…”

            Mavi Misket…

            “Öğretmenim valla benim bir suçum yok, Osman dedi, ben de yaptım. Osman benim en yakın arkadaşım ama valla bilmiyordum.” dedim kulağıma inen darbeyle…  “Arkadaş mı?” dedi “Arkadaşını iyi seç oğlum o zaman! Arkadaş insanı vezir de eder rezil de… Sen nasıl böyle bir şey yaparsın? Senden hiç beklemem!” dedi öyle dokundu ki bu laf. Cevap veremedim, başladım ağlamaya. Salya sümük ağladım. Osman kaçmıştı. O an tek başıma olduğumu anladım… Kulağımdan çekerek müdüre götürdü beni öğretmenim. “Bu eşoğlu eşeği dolabımdan sınav kâğıtlarını çalarken yakaladım müdür bey” dedi. Yüzümdeki darbenin etkisiyle duvara çarptı göğsüm. Gözümden akan yaş, kalbimde dondu. Osman… dedim sadece…

            2020 Sarı

            Sabah işe geldiğimde boynundaki mavi fuları fark ettim Sarı’nın. Belli ki dün gece oradan darbe almıştı. Saçlarını her zaman belerin topuzu yapardı bugünse saçları açıktı. Gelir gelmez beni gördü. Yanıma yaklaşıp: “ Sen hala bitirmedin mi bu işleri? Hep geç kalıyorsun! Bir de bu gömleğin yakası neden böyle kırışık?” diyerek savurunca ütülediklerimi, anladım ki etrafa savurdukları aslında kendi hayatıydı. Kendi hayatında mutsuz olan insanların başkalarının mutluluğuna tahammülü yoktu. Mavi misketlerim saçıldı etrafa, belleğimden çıkan Osman hepsini dağıtmıştı sarı saçlarıyla…       

Aslı GÖKMEN

The post Misket first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/oyku/misket/feed/ 0
Lastiği Patlak https://www.incetezat.com/deneme/lastigi-patlak/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=lastigi-patlak https://www.incetezat.com/deneme/lastigi-patlak/#respond Wed, 02 Mar 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6487 Bir deriye emanet kemikle geçerken ömürleri, tıkanmış boğazımıza düğümlenmiş iki söze hasret onlar. Biz, kendi derdimizi tespih ederken ellerimize; parmak uçlarımızda sevgi hapis kaldı. Mecaz değil aslında; gerçek bu kötülük. Gerçek, bir tasma olmuş da tasmayı taktığımıza yalanı yaşatırız. Yalanı hak eden bizler, Don Kişot’un savaş açtığı yel değirmenleri bile olamayız. Biz, yerimiz yurdumuz olan...

The post Lastiği Patlak first appeared on İnce Tezat.]]>

Bir deriye emanet kemikle geçerken ömürleri, tıkanmış boğazımıza düğümlenmiş iki söze hasret onlar. Biz, kendi derdimizi tespih ederken ellerimize; parmak uçlarımızda sevgi hapis kaldı. Mecaz değil aslında; gerçek bu kötülük. Gerçek, bir tasma olmuş da tasmayı taktığımıza yalanı yaşatırız. Yalanı hak eden bizler, Don Kişot’un savaş açtığı yel değirmenleri bile olamayız. Biz, yerimiz yurdumuz olan toprağa kentsel bir dönüşümle ebediyen geçerken, yalnızca vicdanımızı çiğnemeyecek böcekler. Bir gardiyanın gözleri gibi mahpusa alışmış şu merhamet, dilsiz kulun gözlerinde idam sehpasına bile oturamayacaktır. Çünkü Rabbimizin bize verdiği merhamet onların yüreklerinde saklı; bizse merhamet sınavına giremeden okuldan atıldık.

Lastiği patlak bir kalp taşırsa Don Kişot

Dilsiz kula ne fayda

Yel değirmenlerinde dâhi biter her ot

Bir tutam sevgi ve bir kap mama

Çok zor değil amma…

Ad Şair Bozması, mürekkep emanet

Vicdan desen Rabbime emanet.

Batuhan ULAŞ

The post Lastiği Patlak first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/deneme/lastigi-patlak/feed/ 0
Oyun https://www.incetezat.com/siir/oyun/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=oyun https://www.incetezat.com/siir/oyun/#respond Tue, 01 Mar 2022 09:02:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6480 Bir oyun benimkisiKendimi kandırdığımSevgi oyunuTemsili bir tiyatro Gözyaşlarımın sel olduğuYüzümün güldüğüİçimin kan ağladığıDışımın ışık saçtığı Bir oyun benimkisiKahrımdan öldüğümHer gün yeniden doğduğumTezatlıklarla yaşadığım Hem kendi ellerimle kurduğumHem de bitmesini beklediğim… Aylin Kaya Ustamehmetoğlu

The post Oyun first appeared on İnce Tezat.]]>

Bir oyun benimkisi
Kendimi kandırdığım
Sevgi oyunu
Temsili bir tiyatro

Gözyaşlarımın sel olduğu
Yüzümün güldüğü
İçimin kan ağladığı
Dışımın ışık saçtığı

Bir oyun benimkisi
Kahrımdan öldüğüm
Her gün yeniden doğduğum
Tezatlıklarla yaşadığım

Hem kendi ellerimle kurduğum
Hem de bitmesini beklediğim…

Aylin Kaya Ustamehmetoğlu

The post Oyun first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/oyun/feed/ 0
Gözleri Şekere Benzeyen Çocuk https://www.incetezat.com/siir/gozleri-sekere-benzeyen-cocuk/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=gozleri-sekere-benzeyen-cocuk https://www.incetezat.com/siir/gozleri-sekere-benzeyen-cocuk/#respond Mon, 28 Feb 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6483 Yağmur yağan bir akşamdı,Bir çocuk sevdim.Gözleri şekere benzeyen…Sormayın arkadaş,Benziyor işte!Gülüşünde umut,Gülüşünde, çay ocağı sohbetlerindeki mutluluk!Anlamını bilmediğim şeyleri açarken,Çözemediklerimi tazeliyor,Ruhunun serin havası.Biraz benden,Biraz benim,Kumral saçlı, oduncu gömleklim.Gelişinden bellidir,Gözlerinin yeşil baharı,Sokaklarında, Sarı sonbahar yaprakları.Renklerin arkadaşı sevgilim!Seni bütün samimiyet sevmişGözlerime kar inse de,Baharsız bahar olana dek seninleyim… İrem ATALAR

The post Gözleri Şekere Benzeyen Çocuk first appeared on İnce Tezat.]]>

Yağmur yağan bir akşamdı,
Bir çocuk sevdim.
Gözleri şekere benzeyen…
Sormayın arkadaş,
Benziyor işte!
Gülüşünde umut,
Gülüşünde, çay ocağı sohbetlerindeki mutluluk!
Anlamını bilmediğim şeyleri açarken,
Çözemediklerimi tazeliyor,
Ruhunun serin havası.
Biraz benden,
Biraz benim,
Kumral saçlı, oduncu gömleklim.
Gelişinden bellidir,
Gözlerinin yeşil baharı,
Sokaklarında, 
Sarı sonbahar yaprakları.
Renklerin arkadaşı sevgilim!
Seni bütün samimiyet sevmiş
Gözlerime kar inse de,
Baharsız bahar olana dek seninleyim…

İrem ATALAR

The post Gözleri Şekere Benzeyen Çocuk first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/gozleri-sekere-benzeyen-cocuk/feed/ 0
Babamla https://www.incetezat.com/siir/babamla/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=babamla https://www.incetezat.com/siir/babamla/#respond Sun, 27 Feb 2022 09:01:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6477 Heyamola açılırdık maviliklere Martılar yoldaş, poyrazımız payanda Derimiz tuzlanmış bir hayli At demiri, al demiri Livar parlardı doldukça Yanardık cascavlak güneşin alnında Yanımızda suyla sokak simidi At demiri, al demiri Belimiz bükülmüş yorgunluktan Acıkmışız acıkmasına da Cebimde on lira kıymetsiz At demiri, al demiri Dilek GÜLCÜ

The post Babamla first appeared on İnce Tezat.]]>

Heyamola açılırdık maviliklere

Martılar yoldaş, poyrazımız payanda

Derimiz tuzlanmış bir hayli

At demiri, al demiri

Livar parlardı doldukça

Yanardık cascavlak güneşin alnında

Yanımızda suyla sokak simidi

At demiri, al demiri

Belimiz bükülmüş yorgunluktan

Acıkmışız acıkmasına da

Cebimde on lira kıymetsiz

At demiri, al demiri

Dilek GÜLCÜ

The post Babamla first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/babamla/feed/ 0
Gül Yüzlüm https://www.incetezat.com/siir/gul-yuzlum/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=gul-yuzlum https://www.incetezat.com/siir/gul-yuzlum/#respond Sat, 26 Feb 2022 08:58:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6474 Gül yüzlümGüler yüzlümSana sarılmalar biriktiriyorumCebimde umutlarımla Bir aşk tomurcuğu olupGürül gürül akmak istiyorumMavi düşlerine Bana bakışlarınla sarıldığınO ilk andan beri Muhabbet çeşmesi önündeMuhabbet kahvesi içmek istiyorum seninle Arzu Ayman

The post Gül Yüzlüm first appeared on İnce Tezat.]]>

Gül yüzlüm
Güler yüzlüm
Sana sarılmalar biriktiriyorum
Cebimde umutlarımla

Bir aşk tomurcuğu olup
Gürül gürül akmak istiyorum
Mavi düşlerine

Bana bakışlarınla sarıldığın
O ilk andan beri

Muhabbet çeşmesi önünde
Muhabbet kahvesi içmek istiyorum seninle

Arzu Ayman

The post Gül Yüzlüm first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/gul-yuzlum/feed/ 0
Sessizliğin Sesi https://www.incetezat.com/deneme/sessizligin-sesi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sessizligin-sesi https://www.incetezat.com/deneme/sessizligin-sesi/#respond Fri, 25 Feb 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6471 Bazen içimde dağlar oluyor söylemek istediklerim. Ama dökemiyorum kelimelere, kendime bile itiraf edemediklerim düğümleniyor boğazımda. Sanki tepedeyim, sanki o karanlık beni içine hapsediyor. Canımı yakan şeyin ne olduğunu henüz bulamadım. Kıvranıyor ruhum içimde. Bir doğumun arifesindeyim, tüm gücümle çabalıyorum ama olmuyor. Beni geceler boyu uykusuz bırakan şeyin ne olduğunu, gün boyu nefes almaktan öteye gidemeyen...

The post Sessizliğin Sesi first appeared on İnce Tezat.]]>

Bazen içimde dağlar oluyor söylemek istediklerim. Ama dökemiyorum kelimelere, kendime bile itiraf edemediklerim düğümleniyor boğazımda. Sanki tepedeyim, sanki o karanlık beni içine hapsediyor. Canımı yakan şeyin ne olduğunu henüz bulamadım. Kıvranıyor ruhum içimde. Bir doğumun arifesindeyim, tüm gücümle çabalıyorum ama olmuyor. Beni geceler boyu uykusuz bırakan şeyin ne olduğunu, gün boyu nefes almaktan öteye gidemeyen yaşanmışlığımın sebebini bilmiyorum. Beni günden güne çürüten, ruhuma ket vuran bu duygunun nereden, kimden geldiğini bilmiyorum. Bir gün yeniden güneş doğduğunda, güneş benim için doğduğunda; yaşamın nefes almaktan öte bir şey olduğunu anladığımda, her gün batan güneşi uğurlayacak kadar ışığım olur umarım. Güneş yerini karanlık gecelere bıraktığında tıpkı bir yıldız gibi parlayan ışığımla mümkünlerin ötesindeki gücümle elimin değdiği her şeyi güzelleştireceğim.

 Bir gün gözümü açtığımda uyandığım hayat, kapalı gözlerimle gördüğüm hayat olduğuna eminim.

Yaren Esra Erduan

The post Sessizliğin Sesi first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/deneme/sessizligin-sesi/feed/ 0
Çimen Lekesi https://www.incetezat.com/siir/cimen-lekesi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=cimen-lekesi https://www.incetezat.com/siir/cimen-lekesi/#respond Thu, 24 Feb 2022 09:00:00 +0000 https://www.incetezat.com/?p=6468 En sonunda ben de kaçabildim büyük şehirden,Gittim işte, uzaklara, senden çok uzaklara…Kafam dönmüyor artık, kulaklarımda kepçe sesleri yok,En önemlisi de sen yoksun, buralarda ben varım hep… Boş vermiyorum kendime, başka kimse yok zaten,Aynalara da bakacağım artık, göldeki suyun içerisinde,Çimen lekesi olacak paçalarım, terleyecek kaşlarım,Ama şundan eminim ki artık boşa akmayacak gözyaşlarım… Ahmet Gencal19-12-2021

The post Çimen Lekesi first appeared on İnce Tezat.]]>

En sonunda ben de kaçabildim büyük şehirden,
Gittim işte, uzaklara, senden çok uzaklara…
Kafam dönmüyor artık, kulaklarımda kepçe sesleri yok,
En önemlisi de sen yoksun, buralarda ben varım hep…

Boş vermiyorum kendime, başka kimse yok zaten,
Aynalara da bakacağım artık, göldeki suyun içerisinde,
Çimen lekesi olacak paçalarım, terleyecek kaşlarım,
Ama şundan eminim ki artık boşa akmayacak gözyaşlarım…

Ahmet Gencal
19-12-2021

The post Çimen Lekesi first appeared on İnce Tezat.]]>
https://www.incetezat.com/siir/cimen-lekesi/feed/ 0