365 Gün


365 gün ve son 5, 4, 3…
Büyüdüğümü iliklerime kadar hissettiğim, hayaller dünyasında uçarken, bir kenara oturup kanatlarımı kesmek zorunda kaldığım hatta bir avuç umudumu da geçmişe gömdüğüm, koskoca bir yıl… Sevdiğim herkesi bir avuç toprağa sığdırıp, gözyaşlarımı gömdüm kalbime. Varolmak için çıktığım bu yolda, bir bir bıraktım nefes sandıklarımı. Enkazların arasında yürürken bile ceplerimde çiçek tohumları sakladım. Ruhumu, gülümsemem ile salladım ve gözyaşlarım ile besledim. Çocukluğumu bir salıncağa bindirip, ayakları gökyüzüne değsin diye salladım. Bulutları hâlâ pamuk şeker sansın, masalların sonunu hep mutlu bitiyor bilsin diye. Binbir umut ile mum sayarken ne ara bu hâle geldik? Büyümek denen şeye çok kırgınım… Benden alıp götürdüklerine ve beni ben yapmak uğruna bir uçurumun kenarından acımasızca itişine…     

Olsun! Bitmek bilmeyen günlerine, geçip giderken götürdüklerine rağmen sana minnettarım. Belki de ben pes etmedikçe aramızda sessiz bir anlaşma oldu. Zorluk çıkarmayı bırakıp çekildin köşene, şimdi ne yapacaksın görelim der gibi. Zamanı karşıma almak pahasına hep anı yaşadım. Kalabalıklar içinde yalnız da kaldım, yalnızlığıma sarılıp dünyalara da taştım. Bıkmadan usanmadan yeni insanlar ile tanıştım. Dertleri ile deryalarda boğuldum, yer yer kendi dertlerimin karınca oluşuna da şahit oldum. Çıkmaz sandığım her yolun sonunu sonsuz bir maviliğe ulaştırdım. Geçmiş gibi kapsamlı bir kelime nasıl oluyor da bir nefeste geçip gitmiş oluyordu? Hayatımın sonuna defalarca gidip geldim. O ince ipte hızlıca yürümeye çalıştım sonra da niye bu kadar denge içinde yürüyorum diye kendime kızdım. Beklentim düşmek yok olmaktı. Ben yok olmayı arzu ederken hayata daha çok karıştım. Sona hayran bir ruhtan, her sonun bir başlangıca gebe olduğunu fark eden bir bedene döndüm. Zamanla vazgeçtim sona doğru yürümekten, madem bitmiyordu bu yol o hâlde gülüp geçmenin vakti gelmişti. Karşıma çıkan her yola saptım, her tökezleyişimi dansın bir parçası yaptım. Oradan oraya savrulup duran bir kızdan, yaşam yarattım. Köklerim uzadı, taç yapraklarım döndü güneşe… Üzerime düşen her bir yağmur damlası, sevgi ile süzüldü yüreğime. Evet…evet, evet yaşıyorum artık! Tabi yaşamak denen buysa…     

Dilan Erdoğan


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir