
Bir deriye emanet kemikle geçerken ömürleri, tıkanmış boğazımıza düğümlenmiş iki söze hasret onlar. Biz, kendi derdimizi tespih ederken ellerimize; parmak uçlarımızda sevgi hapis kaldı. Mecaz değil aslında; gerçek bu kötülük. Gerçek, bir tasma olmuş da tasmayı taktığımıza yalanı yaşatırız. Yalanı hak eden bizler, Don Kişot’un savaş açtığı yel değirmenleri bile olamayız. Biz, yerimiz yurdumuz olan toprağa kentsel bir dönüşümle ebediyen geçerken, yalnızca vicdanımızı çiğnemeyecek böcekler. Bir gardiyanın gözleri gibi mahpusa alışmış şu merhamet, dilsiz kulun gözlerinde idam sehpasına bile oturamayacaktır. Çünkü Rabbimizin bize verdiği merhamet onların yüreklerinde saklı; bizse merhamet sınavına giremeden okuldan atıldık.
Lastiği patlak bir kalp taşırsa Don Kişot
Dilsiz kula ne fayda
Yel değirmenlerinde dâhi biter her ot
Bir tutam sevgi ve bir kap mama
Çok zor değil amma…
Ad Şair Bozması, mürekkep emanet
Vicdan desen Rabbime emanet.
Batuhan ULAŞ
0 Yorum