Delilik Tahayyülü ve Hakikat


İnsan eksiktir, kusurdur.

Ondan kendisi ile alakalı nisyan ile maluldür  derler. Sakattır yani bir yanı. Bu sakatlık zatı itibariyle nimettir gene kendisi için. Farkında olmaz çoğu zaman. Hafıza geliştirme ile ilgili çalışsa da zihnine ket vurmak ister bir çok kere. Unutamaz çünkü aslında. Alta iter, güler, oyalanır ama unutamaz. Çağrıştırır türlü şey zihnin derinliklerinden cin çağırır gibi. Birden hortlayıverir zihnindeki artıklar.

Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir,

Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâ’at. [1]

Unutmak ister türlü kötülüğü, olumsuzluğu gel gör ki başaramaz. Çabalar da çabalar. İnsan biraz da çabadır. Uzak hiç yakın olmaz ama. Bilinçaltına itilen şeylerin bir anda bilinç düzeyine gelmesine çağrışımlar neden olur. Bilim öyle diyor ancak kısmi delilik halidir bu durum. Delilik ise mecnun kelimesinin karşılığıdır. Arapça’da cünun, cinnet veya tecennün sözcüklerinin ikincil anlamları çıldırmak, aklı kaybetmek, delirmek demektir. Mecnun da kısaca çılgın ve deli anlamına gelir. Nitekim cennet, cenin, cân, cin, hatta ecinni sözcükleri de aynı kökten türerler. Bu kelimenin kökeninde saklanamaz bir gariplik, bir kapalılık vardır. Nitekim cünun hep bir örtülmenin, gizlenmenin, bir garâbetin, bir gariplik hâlinin adıdır, tıpkı tecennün gibi aklın örtülü oluşuna delâlet eder.

Cennet bahçe demektir yani üstü örtülü toprak anlamında. Cenin de anne karnında örtülü durumda olmaya denir. Cin de aynı yerden gelir bilinmeyen demektir. Yani kendini akıllı zanneden insanoğlu deliliğe bu anlamı verir “aklı örtülü”. Aslında bilmiyoruz demektir bu. Delilik bir nevi Schrödinger’in kedisidir[2]. Durumu bilinmez denir. Buna bir kolaycılık da diyebilirsiniz bilmiyorum. Ama kötülük barındırdığı düşünülmemiştir. Deli ve ya mecnun iyidir. Şefkat duyulur kendisine. Sözcüğün tam karşılığı ise bilinen anlamına gelen “ins” kelimesidir. İnsan dediğimiz şey hani. Ne kadar da ilginç değil mi!

İnsanın kusurlarından biri de sevmektir! Bilinenden bilinmeze olan yolculuktur bu. İns’den cinne. Mecnun olur yani sevdiğinde. Bu durumda gene aynı kökten gelen “cinnet” halidir aslında. Kelimelerle kafanız karıştıysa devam edeyim.

Mecnun olan kişi halini anlatamaz hasılı. Örtülüdür üstü o duygunun, sadece kendisi aralayabilir zorlarsa örtüyü. Ağyare gaybdır, bilemez. Hayal eder mecnun olan. Sevdiğini düşünen kişiden tutun da sokakta delirmiş dediklerimizin gelişigüzel! ve kendi kendine konuşmasına kadar aynı seviyedir. Alakasız alakasız konuşuyor deriz sokakta böyle birini görsek. Aslında onun hayali ve düşüncesi bize örtülüdür görünmez. Bilemeyiz neyi düşündüğünü, neden yaptığını. Deli der geçeriz. Gerçek aşkı yaşayan görüldüğünde de aynı kelimeyi kullansak lügat itibariyle hata etmiş sayılmayız.

Aklına mecnunların tahsin ki kem i raz edip

Geh sipihre geh devr-i divare söyler söylerse. [3]

Nabi merhumun dediği gibi dağla taşla konuşur mecnun olan. Anlatamaz derdini, kimseye. Yerinde de duramaz. Kendi kendini yer bitirir. Cinnet demiştik ya hani. O durum işte. Mecnun ile cinnet aynı kökten. Uslu dur denir mesela böyle birine. Us akıl demek. Sessiz sakin kımıldamadan dur demek değildir aslında uslu durmak. Akıllı olmayı anlatır ancak kişi o bilinirlik durumundan çoktan çıkmıştır bilinmezlik yoluna. Dağ delmeye çalışan mı dersiniz çöllere düşen mi belli olmaz artık. Us’un üstü örtülmüştür diyemezsiniz ki Neden? Mantık aranmaz, aransa da bulunmaz. Bu mantıksız demek değildir aman yanlış anlaşılmasın, sadece biz bilemeyiz demektir.

İslam peygamberine de mecnun derler inanmayanlar. “Dediler ki: «Ey kendisine Kur’an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!“[4] Mecnun yerine bir çok yerde delisin de yazılır. Allah ise onlara hitaben “Rabbinin sana olan nimeti sayesinde sen asla bir mecnun değilsin.”[5]der kitabın bir başka yerinde.

Bi-hakkı Hazreti Mecnun izâle eyleye Hak!

Ser’imde derd-i hıred’den biraz eser kaldı. [6]

Keçecizade Molla İzzet yukarıdaki beytinde Delilerin sultanı Mecnun hürmetine dua ediyorum ki ben de hala akıl belasından biraz eser kaldı der.

Kelimelerle biraz düşünelim dedim. Artık akıllı(uslu) mı olmak istersiniz deli mi bilemiyorum. Hem seviyorum hem de aklım yerinde demeyin yeter.  Siz siz olun aşık olurken de dikkat edin derim. Çöllere düşersiniz de peşinizden gelen olmaz sonra.

 

Kaynaklar

[1] Fuzuli. (En uzun gecenin hangisi olduğunu takvim yapanlar ve yıldız ilmi ile uğraşanlar ne bilsin! Aşk yüzünden gam müptelası olmuşa sorun ki geceler kaç saattir.)

[2] Schrödinger’in Kedisi Deneyi

[3] Nabi. (Mecnunların – delilerin-  aklına aşk olsun ki sırlarını iyi saklarlar ama söylemek icap ederse semaya, duvarlara ve kapılara söylerler.)

[4] Hicr Suresi 6. Ayet

[5] Kalem Suresi 2. Ayet

[6] Keçecizade İzzet Molla (Başımda akıl derdinden biraz eser kaldı; onu da Hazreti Mecnun’un hakkı için Allah gidersin)


Like it? Share with your friends!

Murat Altaylı
Okumanın dünyanın en anlamlı eylemi olduğuna inanarak büyümedim ancak geç de olsa buna kanaat getirdim. Gündelik tüm sorunların çözümünün de bu eylemden geçtiğine inandım. Umarım sizlere de inandırabiliriz.

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir