Kırmızı ve sarının
Güneşe itaat ettiği,
Hafif bir esinti eşliğinde
Sokaklara bakıyorum.
Anılarım sanki ölüm zamanımmışçasına,
Gözlerimden akıyor.
Yavaş ve usulca…
Seyrediyorum öyle,
Sesim titriyor,
Susuyorum yine.
Geçmişe takılıyken bu denli
Şu anı fark ediyorum.
Zaman akıyor, saatler geçiyor da,
Ben bir cam kenarında
Gençliğime bakıyorum.
Hükmü kesilmiş şimdiden ve idam ediliyor gençliğim de.
Tek kelime etmiyorum.
İtirazım yok şu an
Yaşamak gibi uzun bir planım da.
Bavulumu topluyorum
Gençliğimi zar zor sığdırıp,
Usulca kapıyı kapatıp
Gidiyorum…
Ve işte gün bitiyor.
Güneş çekiliyor,
Yerini yıldızlara devrediyor.
Bense gün batımı misali
Silik bir düşte,
Yaşayamayacağımı farkedip,
Usul usul unutulmaya bırakıyorum kendimi…
Dilan ERDOĞAN
0 Yorum