Evet, yine elime aldım şu körpe mürekkebi. Açtım bir türküyü, geceden seni çalmak için. Millet İstanbul’u dinlerken ben çoktan sende gözlerimi kapattım. Onlar açarken gözlerini, ben evvelden sende açtım bir çiçek gibi. Dallarım kırıldı kırılacak, saçlarınsa bir bülbül gibi üstüme konacak. Ha! İşte böyle bir şiir doğacak. Noktası olmayan, üç noktalarda bağımsızlığını ilan eden cinsten. Öyle bir şiir ki resim gibi… Senin gibi. Fırçası gül kokan, pastel boyasında gönlünün boyası olmayan… Bir türkü gibi eski. İşte öyle bir tablo, bu bozmanın şiiri.
Bir bülbül, bir de gül
Fırça desen şiir kokulu
Gözlerini kırptığında ince bir tül
İşte zaman böyle durdu
Bir masal ki…
İçinde ne keloğlan var ne de Deli Durdu
Sen Leyli…
Bir de mürekkep
Bir de şu Şair Bozması…
Bir de sen…
Sağ-sol, önüm arkam…
Yok sobe falan
Seni geceden çaldığım an
Varlığım yokluğunda kayboldu.
0 Yorum