Sarı Koltuk
Yapayalnız yürüyorum bugün sokakların koynundaSadakatim vaz geçiyor sebepsiz yırtıklardanUyanıyor hüzünlü dünya yatağı, zoruna gidiyor içiminArıyorum boşluğumu, dibinde kendim, konuşuyorum. Sonra bir çöp konteyneri takılıyor gözüme...
Yapayalnız yürüyorum bugün sokakların koynundaSadakatim vaz geçiyor sebepsiz yırtıklardanUyanıyor hüzünlü dünya yatağı, zoruna gidiyor içiminArıyorum boşluğumu, dibinde kendim, konuşuyorum. Sonra bir çöp konteyneri takılıyor gözüme...
Pürüzsüz bir ürpeti uçuşurHiç umulmadık bir yerdeBembeyaz zirvelerde.Sarar sarmalar her hissiEzici bir güç ve zorba ellerde.Ya iyiler iyilikten vazgeçerse.Ya yağmur bulutları susuzluktanBuram buram tüterse.Yaşasın kötülük...
Geldiğinde o an, kevlardan sandığın özgüvenin çatırdayarak yırtılırken, Ve bütün kartları açık oynardım, gizlimiz yoktu kimseden. Kaybolurken yalnızlığımda, sığınabileceğim bir liman sandım derinlikleri. Nereden bilebilirdim...
Başını göğsüme yasla, dinlensin yorgunlukların Ellerimden tut, yürüyelim üzerinde denizlerin Bulutlar altımızda kalsın, uçalım Gücün olayım, sığınağın, dert ortağın Gel, güven, dayan bana, korkma Bırak...
Bugün başımı pencereden çıkardım bir ara, biraz oksijendi tek ihtiyaç duyduğum. İnsan sesleri, sürekli koşuşturan toplulukların hareketliliği, çevremdeki herkesin kendi için verdiği yaşam mücadelesi boğup...