Canım yanıyor. Gözlerim, gözlerimi açamıyorum. Ne oluyor? Bu kahrolası acı da ne böyle? Nefesim kilitlenmiş kelepçe gibi boğuluyorum. Kımıldayamıyorum. Neler oluyor? Allah’ım hiçbir şey anlayamıyorum neler oluyor? Neden kımıldayamıyorum? Neden gözlerimi açamıyorum? Allah’ım bu gürültü, bu sesler de ne böyle? Bir açabilsem gözlerimi, bir kımıldayabilsem belki anlarım neler olduğunu. Belki anlayabilirim bu çığlık, çığlığa bağrışmaları. Kalkmaya çalışıyorum kımıldayamıyorum. Ne oldu bana? Düşünemiyorum. Kafam allak bullak en son hatırladığım evden çıkmıştım bizim cadde kalabalıktır esnaflar, dükkânlar, vızır, vızır durmadan, aralıksız geçen arabalar, koşan koşuşturan insanlar tamam ben caddedeyken de her zaman olduğu gibi kalabalık ve gürültü vardı ama bu sesler bu, bu Allah’ın belası sesler hiç böyle değildi. Her tarafım ağrı içinde hareket edemiyorum. Daha beş dakika önce canım oğlum serdarı öpmüş ona gelirken çikolata alma sözünü vermiştim şimdiyse ne olduğunu anlayamadığım bir vaziyette yüreğimi yakan bu seslerin, gürültülerin içerisinde acılar içindeyim.
Burnuma pis kokular geliyor. Ne kokusu bu böyle? Nereden geliyor bu koku? Çok yoğun, çok yakınımda bu kokular. Kan mı bu? Bu duyduğum, hissettiğim koku kan kokusu mu? Kan bu kadar yoğun kokar mı? Geçtiğimiz kurban bayramında bile bu kadar pis kan kokusu yoktu. Kurban kesim alanında onlarca kurban kesilmesine rağmen bu kadar yoğun koku yoktu. Neler oluyor burada? Yanımda birileri inliyor. Ağlama sesleri, yardım edin diye bağırmalar. Ne? Yardım edin mi? Ne oluyor bu insanlara? Neden? Neden ağlıyorlar? Ne için bağırıyorlar? Ne için yardım istiyorlar? Korkuyorum. Allah’ım kıyamet mi koptu? Her yerde kan kokusu, her yerde bağıran, çığlık atan insanlar. Allah’ım deliriyor muyum yoksa bu, bu ses yunus amcanın sesi değil mi? Yanlış mı duyuyorum ben yoksa gerçekten bacağım koptu mu diyor. Bacak, yunus amcanın bacağı neden kopsun ki? Bacağım ben, ben bacaklarımı kımıldatamıyorum. Aşağıda bir yerlerde bacaklarım. Ama hissetmiyorum, acıdan, inim inim inleten acıdan başka bir şey hissetmiyorum. Yoksa Allah’ım yoksa benim de mi bacaklarım koptu? O yüzden mi kımıldayamıyorum? O yüzden mi hareket edemiyorum? Ama neden? Neden kopsun ki bacaklarım? Neden kopsun yunus amcanın bacağı?
Yunus amca iyi misin?
Yunus amca neler oluyor?
Ağlama yunus amca ne olur anlat neler oluyor?
Duyuyor musun beni?
Sesim gitmiyor mu?
Yunus amca ne olur duy sesimi.
Kahretsin haykırıyorum işte sesim çıkmıyor mu?
Şevki dayı sen duy bari. Kasapçı etleri doğrarken bile karıncayı hissedersin neden duymuyorsun bu seslerimi avazım çıktığınca bağırıyorum. Bakkalcı Burhan abi sen bari duy tamam çok gürültü var. Tamam, herkes bağırıyor ama sen, sen benim sesimi bilirsin. Beni duyarsın. Yap şu kardeşine bir güzellik ne olur sen duy beni. Daha senden ekmekle çikolata alacağım. Hanımı bilirsin azıcık geç kaldım mı ortalığı ayağa kaldırır. Hatırlasana daha geçenlerde Yeşim yengeyle atışmıştınız bir sinirle kapıma dayandın iki hava alalım diye. Benim oğlan uyuyordu. Bilirsin uykudan uyandığında çok ağlar kerata ben de dayanamam ağlamasına uyanmasın diye nasıl da susturmuştum seni. Apar topar senin dayıoğlunun meyhanesine gitmiştik amma da içmiştin hani. Kör kütük hem de. Ben içkiyi sevmem içmemiştim. Saat de epey geç olmuştu hanım seninle çıktığımı biliyordu elbette ama bilirsin düşkündür bana merak etmişti. Yerli yersiz korkmuştu garibim eve dönmedim diye. Şimdi, şimdi eve dönmek istiyorum Burhan abi eve evime dönmek istiyorum. Daha senin bakkaldan çikolata alacağım bilirsin serdarı dudaklarını bir büzdü mü görme halini nasıl da üzgün olur, nasıl da hayal kırıklığına uğrar anlatamam. Söz verdin mi tutacaksın hep öyle der babam. Ben de öyle yaparım ne zaman söz versem tutarım sözümü. Çocuklar da hassastır hani ne görürlerse onu öğrenirler. Ne olur Burhan abi ne olur duy beni, duy sesimi. Ah çok canım yanıyor aşağı taraflarda anlayamadığım bir sıcaklık var. Sonunda elimi kımıldatabiliyorum. Çok acıyor ama sanırım dayanabilirim. Üzerimde ki bu ıslaklıkta ne? Bu, bu kan. Hayır, hayır olamaz bu kan kokusu benden mi geliyordu? Ne oldu bana araba mı çarptı o yüzden mi kımıldayamıyorum? Peki ya Yunus amca ona da mı araba çarptı? Araba çarpınca insanın bacağı kopuyor muydu? Peki ya sesim, sesim titriyor ama neden kimse duymuyor sesimi? Bacaklarım, ben neden bacaklarımı hissetmiyorum? Hayır, hayır bacaklarım. Benim sağ bacağım nerede? Olamaz Allah’ım bacağım yok. Benim de bacağım kopmuş. Ne oluyor Allah’ım bacaklarımıza ne oldu? Gözlerimi de açamıyorum. Bana, bu insanlara neler oldu böyle, nedir bu halimiz böyle?
Bomba patladı. Yetişin! Polis yok mu? Ambulans, ambulans çağırın.
Ne? Bomba mı? Ne bombası? Bomba mı patladı? Neler diyor bunlar böyle? Sahiden bomba mı patladı? Yunus amca duymuyor musun beni, bomba mı patladı? Söyle, söylesene be adam dilini mi yuttun? Ne olur söyle? Söyle, susma söyle. Söyle, söyleeeee.
Yetişin! Çok sayıda yaralı var. Ölmüşler. Herkes ölmüş. Yetişin! Nerede kaldınız?
Herkes ölmüş mü? Ben, bende mi ölüyorum. Öldüm mü yoksa? O yüzden mi kimse sesimi duymuyor, o yüzden mi kimse bana bakmıyor, her yer karanlık öldüm de o yüzden mi her yer karanlık? Biri bir şey söylesin. Yo hayır. Yaşıyorum. Ölsem bu sesleri duyamazdım. Ölsem iliklerime kadar işleyen bu kan kokusunu, bu feryatları, bu acıları duymazdım. Ama neden gözlerimi açamıyorum? Neden etrafa, insanlara bakamıyorum? Neden kendime, kopan bacağımın nerede olduğuna bakamıyorum?
Hissediyorum yanaklarımdan yaşlar süzülüyor. Biliyorum ağlıyorum. Biliyorum korkuyorum. Nereden geldi bu patlama? Anlayamıyorum. Biri, birileri anlatsın bana neler oldu? Kafam, kafamı kımıldatabiliyorum yaşasın. Sonunda bir yerlerim hareket ediyor. Evet, evet görebiliyorum. Şükürler olsun Allah’ım gözlerimi açabildim. Görebiliyorum. Her yer bulanık neler olmuş burada? Bu nasıl bir bomba herkes yerlerde? Her yerde kan. Yerde yatan insanlar. Orada ki çocuk yerde, yerde yatan daha çocuk. Öldü mü acaba? Hareket etmiyor. Hey çocuk iyi misin? Çocuk sende mi duymuyorsun beni?
Sesim neden çıkmıyor? Neden kimse beni duymuyor? Bu kahrolası bomba da nereden çıktı böyle hepimizi mahvetti. Bizim mahalle sakin bir mahalledir. Caddesi, sokağı her köşesi gürültüye yanık cıvıl, cıvıldır. Ara sıra kavgalar olur. Mahallenin gençleri hırçındır ama güzeldir yine de mahallemiz. Özellikle bizim cadde. Ben bu zamana kadar polis sireni duymadım cadde de. Ama bugün nasıl bomba patlar burada? Kim bu kadar acımasız, bu kadar cani olabilir ki? Kim ne ister bizden, ne ister bu insanlardan ki burada bomba patlatır?
Hanımefendi duyuyor musunuz beni? Buradayım arabanın dibinde. Kalkamıyorum bari sesimi duyun. Ne olur birileri duysun beni artık, ne olur duyun beni?
İşte sonunda ambulanslar geldi.
Beyefendi iyi misiniz?
Ben, ben iyi değilim bacaklarımı, vücudumu hissetmiyorum her tarafım ağrıyor bacağım kopmuş.
Beyefendi duyuyor musunuz beni?
Evet duyuyorum. Görmüyor musun cevap veriyorum ya, sesimi duymuyor musun?
Bir şeyler söylüyorsunuz beyefendi ama anlayamıyorum sizi. İyi misiniz?
Sesimi duymuyor musunuz? Sesim çıkmıyor mu? Neler oluyor be kadın sağır mı oldunuz?
Beyefendi ne söylüyorsunuz anlaşılmıyor.
Kaldıralım belli ki konuşamıyor. Hastaneye yetiştirmemiz lazım.
Hayır, lütfen beni değil, beni değil. Orada küçük çocuk var ona bakın ona. İşte orada o küçük kıza bakın.
Kimi işaret ediyor şu kızı gösteriyor yerde yatanı. Yazık kızı galiba.
Hayır, kızım değil. Tanımıyorum ama önce ona bakın o daha önemli.
Beyefendi ne söylüyorsunuz anlayamıyorum.
Hay aksi arkadaş neden duymuyorsunuz beni?
Ailem, ailem nasıldır kim bilir? Ya onlara da bir şey olduysa? Ben evden çıkarken onlar evdeydi ekmek almaya çıkmıştım kahvaltı için dönecektim eve. Onlar çıkmayacaktı. Allah’ım inşallah onlara bir şey olmamıştı. Ne olur kaldırın beni, evime gitmek istiyorum.
Her yer kan içinde yaralananlar, ölenler, bağıranlar, ağlayanlar. Çok canım yanıyor. Gözlerim, gözlerim neden kararıyor ne oluyor?
Beyefendi iyi misiniz?
Siz kimsiniz? Ne oldu bana?
Sakin olun. Bir ameliyat geçirdiniz. Gördüğüm kadarıyla iyi görünüyorsunuz. İnşallah daha da iyi olacaksınız.
Ne ameliyatı, ne oluyor?
Hatırlamıyor musunuz?
Doktor bey neyden bahsediyorsunuz, neler oluyor, ne işim var benim burada?
Lütfen sakin olun. Bana isminizi söyler misiniz?
İsmim, ismim Serdar.
Harika. Peki, ailenin ismi ne?
Eşim Dila ve oğlum Serdar. Neden soruyorsunuz bana bunları?
Serdar Bey en son ne hatırlıyorsunuz?
Nasıl yani?
Dün akşam ambulansla baygın olarak hastanemize getirildiniz. Düne dair ne hatırlıyorsunuz?
Ben taksi şoförüyüm. Dün sabah beş gibi taksiyi bizim Hamdi Dayı’nın durağına bıraktım evime gittim. Bizimkiler uyuyordu sessizce evime girdim uyudum. Uyandığımda oğlumda eşimde kalkmıştı kahvaltı yapacaktık. Evde ekmek kalmamış ekmek almaya çıktım. Bizim cadde de Burhan abinin bakkalı var hep oradan alış veriş yaparız. Bakkala doğru yürüyordum yunus amcayla karşılaştım oğlu yine karışık bir işe girmiş Yunus amca başının belaya gireceğinden endişe ediyordu lafladık öyle. Sonra aşağıda yol kenarında dilenci gördüm. Buradan biri değildi üstelik ilk defa görüyordum bizim cadde de. Sonra yürürken, yürürken, yürürken sonra, sonrasını hatırlamıyorum.
Anlıyorum sizi.
Ama bir dakika bir ara gözlerimi açmıştım bizim cadde de yerdeydim. Her taraf da yaralı insanlar, kanlar vardı. Yunus amcanın bacağı kopmuştu benim bacağım da kopmuştu bir kadın bomba patladı diye bağırıyordu. İnsanlar ağlıyor, inliyor, çığlık atıyor, deli gibi koşuşturuyor yardım istiyordu. Ben, benim bacağım. Benim bacağım koptu mu doktor bey yoksa her şey bir rüya mıydı?
Anlayamıyorum. Neler oldu neler oluyor anlayamıyorum doktor bey.
Sakin olun Serdar Bey evet maalesef büyük bir bomba patladı sizi hastaneye getirdiklerinde ağır yaralıydınız bir ameliyat geçirdiniz. Üzgünüm patlama sırasında bir bacağınızı kaybetmişsiniz ve kolunuz çok ciddi bir hasar almıştı kolunuzu kesmek zorunda kaldık. Şimdi çok fazla hareket edemiyorsunuz ama inanın iyi olacaksınız. Kusura bakmayın ben olan biteni hastaya direk söyleyen biriyim bunları size anlatmak zorundaydım.
Doktor bey şimdi ne olacak kolum yok, bacağım yok şimdi ne olacak?
Merak etmeyin iyi olacaksınız. Eşinize ulaşabilmek için adres verebilir misiniz? Buraya çağıralım.
Elbette doktor bey. Kazım Karabekir Mahallesi. Ömer Naci Caddesi. No: 5 daire: 8
Siz dinlenin Serdar Bey çok geçmiş olsun.
Sağ olun.
Doktor bey Serdar’ın durumu nasıl?
Kolunun ve bacağının dışında iyi sayılır bir haftaya toparlanmaya çalışır. Ben kendisine olan biten her şeyi anlattım sakinleştirici verilmişti şimdi dinleniyor. Dila hanım anlıyorum çok üzgünsünüz ancak şimdi ağlamamanızda fayda var psikolojisi şu an her şeyden önemli. Serdar Bey bir süre fizik tedavi görebilir sonrasında uzman bir psikoloğa görünmesinde fayda var siz güçlü olup eşinizin yanında olmalısınız moral vermelisiniz.
Yanına gidebiliyor muyuz?
Buyurun tabi ki.
Serdar Bey eşiniz geldi.
Serdar nasılsın?
Gördüğün gibi işte.
İyi olacaksın daha iyi olacaksın.
Nasıl iyi olurum ki? Bak koluma bak, bacağıma bak nasıl iyi olunur ki?
Yapma ne olur ağlama her şey geçecek iyi olacaksın.
İyi olmak mı ben artık iyi filan olamam.
Serdar ağlama her şey düzelir sakin ol her şey de bir hayır vardır Rabbim böyle uygun görmüş ne olur böyle yapma. Bak zamanla eskisi gibi iyi oluruz mutlu oluruz. Beni düşün- serdarı düşün.
Serdar oğlum nerede?
Evde bıraktım hiçbir şeyden haberi yok garibimin Saniye ablayı çağırdım başında duruyor.
İyi. Getirme buraya. Beni böyle görmesin.
Tamam. Sen merak etme.
Bir bardak su getirebilir misin?
Tabi ki getiririm. Sen yeter ki iste.
Teşekkür ederim.
Hemen geliyorum şimdi.
Serdar, Serdar dur ne yapıyorsun?
Gelme Dila orda dur.
Ne olur sakin ol. Ne işin var orada? Ne olur Serdar in pencereden.
Görmüyor musun, halimi görmüyor musun? Bu halde mi yaşayayım? Ne sana ne de bir başkasına hayrım dokunmaz artık. Unut beni.
Yapma ne olur korkutma beni.
Korkma sevdiğim. Beni unut ben yokum artık. Ben öldüm, ben bittim artık bittim. Konuşma böyle evet bomba patladı evet canımın kolunu bacağını aldılar ama yalvarırım dayan iyi olacağız her şey düzelecek yoluna girecek. İşte bak biz varız karın var, oğlun var biz senin hem kolun hem bacağın oluruz yapma ne olur gel buraya. Bizi yalnız bırakma. Bizi sensiz bırakma.
Hatırlıyor musun seni babandan istediğimde bir söz vermiştim. Sana iyi bakacağımı söylemiştim. Hep mutlu edecektim seni, hiç üzmeyecektim.
Evet, evet hatırlıyorum. Allah için beni, bizi hiç üzmedin Serdar buna benzer sözleri evlenirken de birbirimize vermiştik. İyi gün de ve kötü günde demiştik sen bunu hatırlıyor musun?
Hatırlıyorum ama şimdi bu halimle size bakamam. Sizi mutlu edemem. Çalışamam. Para kazanamam. Sizi koruyamam. Ne olur unut beni yok say. Farz et ki o bomba patlamasında ben öldüm. Daha gençsin kendine yeni bir hayat kur. Biliyorum beni seviyorsun. Bende seni seviyorum hem de çok seviyorum hem seni hem de oğlumu çok seviyorum ama bunu size yapamam sizi böyle bir hayata sürükleyemem ne olur beni affet. Bir başkasını sev sevme diyemem sana yeni bir hayatın olmalı. Yeni bir dünyan olmalı sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. Sana bu eziyeti, bu işkenceyi reva göremem. Benim kahrımı çekemezsin. Ne olur beni affet. Oğlumuza iyi bak. Hoşça kal.
Hayır!
Sayın seyirciler geçtiğimiz gün ki patlamadan bacağı kopmuş olarak hastaneye kaldırılan ve daha sonrasında ameliyat olan Serdar bu sabah yaşamış olduğu ağır travmadan dolayı intihar ederek hayatını kaybetmiştir. Ailesine ve sevenlerine baş sağlığı dileriz.
Serkan EMİR
0 Yorum