Akşam güneşinin o derin kızıllığı tıpkı yüreğim gibi ateş, ateş
Adın dilimden döküldüğü anda bir gonca açıyor güle
Bir bebek gülüşünde sevincim Bir kelebeğin ömrü uzamakta
Yazın kavurucu sıcağında, ceviz ağacı yaprakları altında uykuya dalmakta
Seni düşününce, bir kuşun ilk kanat çırpışındaki özgürlük doğar ruhumda
Seni düşününce, ayaklarım kış günü soğuğundan buz keser de adım atamaz
Ellerim uyuşur da yazamaz
Gözlerim gözlerine değer gibi olur
Ah bir iç çekiş
Sonra ne umutlar var olur
Seni düşününce, uykularım kaçar
Ne akşam ne sabah ne gece zaman kavramı kaybolur git gide
Uzaktan da güzelsin ki teninin sıcaklığının hayali yeter
Bir kedi gibi kıvrılırım yanına
Ah bir iç çekiş
Seni düşününce, bir bebek ilk defa anne demiş gibi heyecan
İlk adımını atmış gibi korkuyla
Seni düşününce bir yıldız kayar da dilek tutmama gerek kalmaz ya
Ah bir iç çekiş
Sen ki rüyalarımı süsleyen sen ki gündüzüm gecem
Arada bir çık aklımdan çık ki tekrar aklıma gelmenin sevinci sarsın bu bedeni
Bu beden bu ruh senin
Ah bir iç çekiş
Çölde susuz kalmış gibi yüreğim sana susar Kışın bir ağaç çiçek açar
Yazın kar yağar
Ah bir iç çekiş
Seni düşününce, süzülür birer damla gözyaşı yanaklarımdan
Ve başımı koyarım yastığıma ben tavana tavan bana bakar
Ah bir iç çekiş
Seni düşününce Lambadan bir cin çıkar, üç dilek hakkın nedir, diye sorar
Ve tüm dileklerim senin o bir çift mağrur gözlerine çıkar.
Elmas KORKUTACAK
0 Yorum