“Geceler boyunca süren güçlü gelgitlerden sonra, sayıları pek çok olan o hızlı gemiler hep birden enginlere doğru yelken açtılar ve hep akıntıya karşı yarıştılar. İçlerinden sadece bir tanesi o karanlık mağaradaki limana ulaşabildi. Orada demirlemiş olarak bekleyen öteki geminin içine yükünü boşalttı ve böylece yeni bir öykü başladı.”
Bugün tanıtımını yapacağımız eserimiz Sait Faik Hikaye Armağanı’na sahip bir Refik Algan eseri. İki bölümden oluşan eser, birbirinden bağımsız kısa hikayelerden meydana gelmekte. İlk bölüm olan “Kısa Metinler” başlığı altında verilen hikâyeler ismi gibi kısa, hatta bazıları çok kısa, sadece birer paragraf. Bu bölümde minimal öykünün, ya da diğer bir deyişle küçürek öykünün, en güzel ve başarılı örneklerini okuyabilirsiniz. “Saat Kulesi” isimli ikinci bölümü oluşturan hikayeler ise, birinci bölümdekilere nispeten daha uzun durum hikayelerinden oluşmakta. Bu hikâyelerde olay örgüsü ile kişi, zaman ve mekân unsurları daha belirgin olmakla birlikte hikâyelerin sonunu tamamlamak yine okuyucuya bırakılmakta.
Okuduğunuz her hikâyede farklı dünyalar arasında yolculuk yaptıran yazarın dil ve anlatımı oldukça sade ve anlaşılır. Bununla birlikte ustalıkla yapılan betimlemeler, kullanılan güçlü simgesel ifadeler ve kişileştirmelerdeki başarı anlatımı daha da akıcı ve etkileyici kılmakta. Öyle ki kişileştirme yapılarak mahirane bir şekilde betimlenen bir arabanın duygularının bir insana mı yoksa cansız bir varlığa mı ait olduğunu ayırt etmekte zorlanacaksınız.
Hikayelerin konuları birbirinden farklı olmakla birlikte hepsinde hayata ve insana dair şeyler bulmaktayız. Yazar, günlük hayatımızda karşılaştığımız, belki de birçoğuna alıştığımız, kaybolan değerlerimiz ve bunlar karşısında değişen algımız üzerine de dikkat çekmekte.
Hayalleri ve hikayeleri seven herkesin zevkle okuyacağı bu kitabı tüm kitapseverlere tavsiye ediyoruz.
“Suskunluğu neyle yansıtacaksın? Bir gülümseyiş, bir elin duruşunu nasıl anlatacaksın? Bir kuş. Sert çizgilerle uzaklaştı bir kuş. Hangi sözcüklerle sessizliği bozmayacaksın?
Yine çıkıyorum o basamaklardan. Ayaklarımda sandallar yerde kurumuşçasına söğüt yaprakları. “Kırlangıçtır,” diyorum. Eteklerim salınıyor, gözüm hep o eski çağların rüzgârında. Bin yıl önce yüreğime yuva yapmıştı, “Belki bir iç çekiştir,” diyorum.”
Yazar: Refik Algan
Yayınevi: Pan Yayıncılık
Türü: Öykü
İlk Baskı Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 120
Ödüller: Sait Faik Hikaye Armağanı
0 Yorum