Minik Kuş


Bir kuş olsam pencerene konsam diye başlardı eskiden şarkılar. Dallarda gezerlerdi, güzel haberler verirlerdi. Gülüp geçerdik bu şarkılara. Ne kadar olağan ne kadar sıradan gelirdi bu sözler, bu türküler bize. Oysa şimdi bu sözler, bu şarkılar, bu masumiyet nerede? Nerede güzel kalpli teyzeler? Nerede tonton yanaklı dedeler? Hepsi hayali sükûn olup birer birer gittiler.

Hepimiz bir yarışın içindeyiz artık. Koşuyoruz, koşuyoruz, koştukça koşuyoruz. Düşen düşmüş, kalan kalmış kimsenin umurunda değil bile. Ne oldu?  Dünya cennet mi oldu? Ölüm yok mu oldu? Ne kadar çok anlam yükledik fani dünyaya yine. Oysa her şey vakitli, her şey zamanlıydı. Sevgiler ölümsüz, dostluklar, yardımlaşmalar, kardeşlikler sonsuzdu işte. Hayat çarkıfelek misali dönerek görevini muazzam yapıyordu yine.  Biz bazen unutabiliyorduk doğruyu yanlışı, hakkı hakkaniyeti. Ama her zaman hak yerini bulurdu, haklı haksız bir olmazdı ki.

Minik kuşlar yine var aslında, ama biz görmüyoruz ya da görmek istemiyoruz belki de. Ama her hayırlı nefeste, her iyilik peşinde o kuşlar yeniden canlanıyor bence.

Hale Çayan


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

2 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir