Yine bir gün doğumunu seyre dalmış karşı terastan. Güneşin en çok vurduğu yerde bakışları. Kalbi ise aşkın en çok vurduğu yermiş meğer. Her gün aynı kişi, aynı saatlerde terasta
Sanmayın ki gün doğumu hep aynıydı! Güneş her gün aynı yere uğramıyordu ama, sızı hep aynı yerdeymiş meğer, gün doğumunu izlerken…
Sanki önce o başlıyordu güne, sonra yavaş yavaş süzülerek ilerleyen tekneler, balıkçılar ve siluetler beliriyor güneşin altında… Sanki sular altında kalmış hayatlar gün yüzüne çıkıyordu.
İşte yine meraklı bakışlarla geçerken solumda teras, sağımda güneş, kaçamak bakışlarım… Sanki duyguları alınmış terastaki silueti yanı başımda yakaladı beni. O yanımda ilerliyordu, hatta gölgelerimiz yan yanaydı. Bırakmadım peşini. Hakkım değil miydi?
Günlerdir merak içindeyim, aklımda fikrimde terastaki! O güneşin en çok vurduğu yere ilerliyorduk. Ve o an her şey durdu sanki. Terasta ki başladı… Sanki plaktan dinliyorum. Derinden bakınca gözlerinize, neden başınızı öne eğdiniz… Dağılıverdi etrafa…
İşte böyle başladı sızılı kalple tanışmamız…
Zuhal KAP
Zuhal Hanım hoşgeldiniz 🌷nicelerine 🌹
Arzu hanım
Çok teşekkür ederim.💐💐
Zevkle okudum 🌺
Emeğine, kalemine sağlık 👏
Burcu hanım , Çok teşekkürler💐💐