Varlığın Yokluğu


Ne zaman özgür olduğumuzu hissederiz? Dört duvar arasından ya da parmaklıklar ardından kurtulunca mı? Herkes farklı şekillerde özgürlüğünün kısıtlandığını, özgür olmadığını düşünür.

Mesela hapishaneler;  yıllar boyunca aynı sistemde yaşayıp, aynı kişileri görürsün. Arada, varsa ailen ziyaretine gelir. Bir zaman sonra cezanı çeker,  dışarı çıkarsın ve ilk söylediğin cümle “yaşasın, özgürüm artık” olur.

Peki, dışarıda işler nasıl yürür? Hapishaneden farklı mıdır? Gelin birlikte bakalım;

Bir evin, bir ailen, bir işin ve arkadaşların vardır. Her sabah aynı saatte kalkar, işe yetişmek için erkenden yola çıkarsın. Belki de sevmediğin bir işe gidiyorsundur kim bilir? Bu yüzden de oflayıp poflayıp çalışırsın. Sabahki trafik yetmiyormuş gibi bir de eve dönerken akşam trafiğine yakalanırsın. Eve gelir, yemeğini yersin. Belki kitap okur, belki de sevdiğin diziyi izlersin. Sabah erken uyanmak için belirlediğin saatte yatarsın. Günlerin hep böyle geçer ve boğulur gibi hissedersin. Dışarıdan bakıldığında özgür gibi gözükürsün ama aslında değilsindir. Sana dayatılan bir hayatı yaşar, istemediğin işte çalışır, istediğin şeyleri yapamazsın ve mutsuz bir şekilde kısır döngünün içine hapsolursun.

Özgürlük, ne kadar para kazandığınla ya da arkadaş sayının ne kadar olduğuyla alakalı değildir. Sabah gözünü açtığında yüzünde kocaman bir gülümseme oluyorsa, eğer birini çıkarsız seviyorsan, istediğinde bağırarak şarkı söyleyip, istediğinde yalın ayak yağmurda ıslanırken kim ne diyecek diye düşünmüyorsan, bilmediğin bir dilde şarkı dinleyip, onun ritmine uydurarak dans edebiliyorsan, bir kedinin başını okşayıp, çocukla çocuk olabiliyorsan, beynini kemiren düşünceleri istediğin gibi dışa vurabiliyorsan, kalbinin sesini dinlediğinde hafiflik hissediyorsan, gece başını yastığa koyduğunda huzurla uyuyorsan, özgürsündür.

Ben özgür olduğumu ne zaman hissediyorum peki? Yapmak istediğim bir şeyi, ne kadar engel olursa olsun hayata geçirdiğimde, elalem ne düşünüre takılmadan hareket ettiğimde hissediyorum. İçimden geçenleri yazıp, söylenmemiş cümleler bırakmadığımda özgürüm diyorum. Dans ettiğimde, müzik dinlediğimde, kitap okuduğumda, dizi izlediğimde ve en çok da kahkaha attığımda. Özgürlük dediğin, bir tebessüme bakar…

Aysel AKGÜL


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

2 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Kaleminize sağlık, özgürlük düşüncesini gerçek kimliğiyle belirtmişsiniz; her ne kadar toplumda bize dayatılan bunun tam tersi olsa da. Yazılarınızın devamı dileğiyle…

    1. Zaten dayatılandan ayrı hareket etmek değil midir isteğimiz? Teşekkür ederim yorumunuz için. Benim için yazmak nefes almak gibi. Söylenmemiş söz kalmasın istiyorum. Devam edeceğim =)