Gerçeği Ötelemek


Giray henüz 6 yaşında bir çocuktu. Bu sabah uyandığında kendini o güzelim odasında yapayalnız hissetmişti. Odası bir çocuğun hayal edemeyeceği büyüklükte, duvarları ve mobilyaları üzerinde yer alan mavi yelkenli resimleri, rengarenk çiçekler ve çeşit çeşit hayvan figürleri ile dolu, capcanlı yaşayan bir mekandı sanki. O da çok severdi odasını ama geçen gün annesi ve babasının konuşmalarını duyduğundan beri hiçbir şeyin anlamı da yoktu onun için. Ayrı olmaktan bahsediyorlardı, bazı dönemler babası ile bazı dönemlerde annesi ile kalacakmış. Bu ikisini de bir arada göremeyeceği anlamına gelmiyor muydu? Sıkıntı ile yatağında kıpırdandı, kalkmak istemiyordu. Hasta olsam diye düşündü bir an, öyle olduğu günlerde hem annesi hem babası da üstüne titrer, bir dediğini iki ettirmezlerdi nasılsa. Bütün bunları düşündüğü sırada annesi, o güzel sesi ile “Giray’cım uyandın mı ” diyerek odaya girdi. Her zamanki gibi öpe koklaya onu yataktan çıkardı. O an için elini yüzünü yıkayıp sofraya gelmekten başka çaresi yoktu.  Babası da kahvaltı masasında keyifli bir şekilde karşılamıştı onu. İçinden ne kadar güzel rol yapıyorlar diye geçirdi. Kahvaltılarını büyük bir sessizlik içinde yaptılar. Annesinin yüzüne baktı, ciddi bir şey konuşulacaktı az sonra. Kaşlarını yukarı doğru kaldırmış, dudaklarını hafifçe büzmüştü. Hızla düşündü. Hiçbir zaman bu konuşmayı yapmalarına izin vermeyecekti. Birden karnını tutarak ağlamaya başladı. Gerçekten ağlıyordu, en sevdiği oyuncağını kaybettiği günü hatırlamaya çalışarak ağlıyordu. Ev halkının ilgisini kazanmış ve telaşlanmalarını sağlamıştı. Artık annesinin yüzü ciddi ifadeden endişeli bir hale dönmüştü. Kendi aralarında ne yapabileceklerini konuşurlarken babası onu kucaklamış kucağına almıştı. Babası ağrı ve acı durumlarında eli ile sihir yapar, canını acıtan o bölgeye baskı uygulardı, hemen geçerdi. Yine aynı şeyi yapmıştı. Ancak Giray daha da şiddetli kıvranmaya ve daha yüksek sesle ağlamaya başlamıştı. Artık her ikisini de gerçekten çok telaşlandırmayı başarmıştı. Kendini o anda çok keyifli hissetmişti. Ancak bu şekilde numara yapmak da oldukça zorlamıştı küçük bedenini. Ne yapabilirdi ki anne babasının bir arada olması için gerekirse günlerce kıvranıp ağlayacaktı. Sonunda yorulmuş, babasının kucağında uyuyakalmıştı. Sonraki günler onun için çok daha yorucu olacaktı.

Serpil Can


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir