Zaman akıp giderken, hayatımızda değişiklikler yapmaya ne kadar hazırız? Herkes farklı yaşam şekilleri içerisinde tüketirken hayatını, rutini bozmamaya, riskler almamaya yeminli gibidir. Halbuki rutinden bizi uzaklaştıran, yeniliklere kucak açan her düşünce ve davranış, yaratıcı zekamızı harekete geçirip, bunu daha önce niye düşünmedik, niye yapmadık, dedirtecek cinstendir. Yeni bir bakış açısı, yeni bir iş, yeni ortamlar, yeni etkinlikler, yeni arkadaşlar, hatta yeni bir sevgili hep bir şekilde bilinç altında engellenmek istenir. Çünkü geçmişten gelen kötü deneyimlerimiz, önyargılarımız, korkularımız bizleri deneyimlemekten alıkoyar. Bir yandan yeni okyanusları keşfetmek isteriz, diğer yandan kıyıdan uzaklaşmayı göze alamadığımızdan hep aynı yerde kalmak güvenli gelir, olduğumuz yerde kalırız. Oysa çocukluk döneminde her şey deneyerek, düşerek kalkarak öğreniriz. Büyüklerin her yapamazsın dedikleri mutlaka yapılması gerekendir çocuklar için, sonucu önemli değildir: Başarı ve başarısızlık hiç de önemli değildir, yapabilmeyi göze almaktır asıl olan. Syrus’un dediği gibi “malum o duygu cüret ede ede; korkaklık, çekine çekine artar”. Öyleyse cüretiniz bol, çekincelerinizin az olsun!
Serpil Can
Bir düşünür de ”cesaret korkunun olmaması değil korkuya rağmen yol alabilmektir ” der … tebrikler Serpil Hanım
Teşekkürler Arzu hanım