Duyuyor Musun?
Tomurcuklaşan bir çayın, o ilk kokusunda hayal ettim seni.Zeybek oynayan bir erkekten ziyade, zeybek oynayan bir kadındın benim hücrelerimde.Hafif tıngırtı, biraz şiir ve birazda afallamış...
Tomurcuklaşan bir çayın, o ilk kokusunda hayal ettim seni.Zeybek oynayan bir erkekten ziyade, zeybek oynayan bir kadındın benim hücrelerimde.Hafif tıngırtı, biraz şiir ve birazda afallamış...
Sessiz bir şimşek çaktıGöğün dibi delindi yineKaygısız heceler düştüBoş satırlardaki ümitlerle.Çok mu yazdık..Az mı okuduk..Yerin tavanı üstümüzdeBir kaygı var, yedisinde.Direkler arasında gezinenMilyonlarca miskin gevezeUmursuzca dikkat...
Kâkülünde canını verirken o siyah beyaz kapaklı şiir kitabım, yine ah etti şu yara. Yoksa… Yoksa yine mi gözlerine sürdün bir şiirimi; ya da şiirimizi?...
Bu kitabı ilk elime aldığımda ve ismini okuduğumda yıllarca önce seyrettiğim bir oyunu anımsadım: DURDURUN DÜNYAYI İNECEK VAR. O oyunda dünyanın karmaşasına ayak uyduramayan kahraman...
Bir bakıyorsun güneşten parlak insanlarSeveyim diyorsun belki sıcak belki soğukKimisi kutuplar kadar soğuk çıkıyorKimisi de güneş kadar sıcak Pes etmek istemiyorum hâlbukiSevmek istiyorum sadeceGüzel hediyeler...
Gün olur düşersin aklıma, ben engel oldukça zorlarsın kalıcı olmayı. “kal” diye isyan eder iç sesim sana. “kırdım mı ?” diye düşünür kalbim seni. Kalbimle...
Bu mevzu içimde demlenerek dolaşıp duruyor son günlerde. Hiç mi merak etmez bu dünyaya neden geldiğini, varlığının bir amacı olup olmadığını bu insan denen varlık....
“Herkesin kalbine göre bir kılıfı olduğunu unutup insanları kendi kalplerimizin kılıflarına yerleştirmeye çalışıyor, sonra onların bu kılıfa uymadıklarını görünce hayal kırıklığı yaşıyoruz! İşte hayat tam...