Ben Kimim?


Bir yolculuk, uçsuz bucaksız. O kadar kolay, kolay olduğu için zor. “Marifetü’n-Nefs” dedikleri tasavvufta. İnsan hangi durumda kendini tanır, hangi durumda tanımaz? İnsanın olması gereken hal nedir? Şu anki durumu nedir? Sokrates’le başlar insanın bireysel varoluşunun sorgulanması sorunu. Hatta daha da önce , sonsuzluğa uzanır.

Sokrates öğrencilerine ” Okuduklarınızı ve duyduklarınızı değil, kendi öz düşüncelerinizi, kendi içinizde olup bitenleri söyleyin. Başkalarının ağaçlarından meyve yeme alışkanlığından sıyrılarak, kendi bahçenizin fidanlarını yetiştirin. İşte o zaman meyve yemenin zevkini tadacaksınız . Kendini tanı, o zaman başkalarını ve evreni de tanıyacaksın. Erdem bilgidir. Bilgi insanı kendini tanımaya yöneltir.” demiştir. Platon, Alkibiadis ile Sokratesi konuştururken “Eğer eğri davranırsan, gözlerin karanlık ve kötülüğe yönelir. Karanlıkta ve aynı zamanda kendi hakkında cehalet içinde olursan, ihtimaldir ki yapacağın iş de kötü olur.” diyaloglarını kullanır. Goethe, ”Kendini tanımak mı? Kendimi tanısaydım kaçarak uzaklaşırdım.” der.

Bu konuda bizim inanç sistemiz ve tasavvuf geleneğimiz sayısız öğütle doludur.​ Şeyh Galip;
”Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen”
(Hoşça bak zatına kainatın özüsün sen, bütün yaratıkların gözbebeği olan insansın sen) diyor. Kaygusuz Abdal ise;
Bu adem dedikleri
El ayakla baş değil.
Adem manaya derler
Suret ile kaş değil. 

Onların ışığıyla yürürken hayat denen yolda benden dökülenler de şunlar;

Gül güne bakan çiçeği
Yağmuru seyret
Şakı daldaki serçe
Neşeyle danset
Yavaşla Ey İnsan
Şöyle dön bak kainata
Nasıl güzel şeyler hazırlanmış sana
Esne, ritme katıl, hisset.
Sana söyleniyor tüm şarkılar şükret
Su gibi ak, katıl sonsuzluğa
Rüzgarı çek içine 
Soğuğu indir ciğerlerine
Acziyetle eğ başını öne
Sadece farket ve seyret….


Like it? Share with your friends!

Gülgün Bilgiç
Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümü öğrencisiyim. Yazmak anlamın melodisi, edebiyat bitmeyen senfoni... Dileğim çığlıklara tercüman olmak, şeffaf bir aralıkta yüreklere dokunabilmek...

21 Yorum

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Aydınlatıcı düşünmeye sevk eden bir yazı kutlarım… yürekten dökülenler de ne güzel .. ..sevgiler

  2. Ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktir demis yunus emre …. gunumuzde kisi kendini bilmeden anlamadan kendi olmadan baskasinin elbisesi ile var olmaya calistigi icin manasizliklar silsilesinden oteye hidememektedirler… o yuzden cok guzel bir temas olmus ben kimim ….tebrikler

  3. Su gibi ak, katil sonsuzluğa çok yerinde bir cümle. Yaşam duranlara karşı acımasızdır. Evrendeki uyumlu orkestraya kendi soluğunu katmaya üşenen hem kendi yaşamının ahengini hem de evrenin ahengini bozar. Kaleminize sağlık Gülgün hanım.

    1. İnşallah hep katılabilelim o bitmeyen senfoniye ahenk, uyum ve denge ile. Çok teşekkür ederim. İnsanın bilişsel ve duygusal dünyasıyla uğraşan uzman biri olarak bu belirlemeleriniz

  4. Başarılı bir deneyim olmuş . “ “
    “ben “ den sıyrılıp ,
    Kendini arayanlara ışık tutması
    dileğimle …
    Tebrikler 💐