Hiç İşte


Sevmek, öyle iki hece, altı harften oluşan bir fiilse de, sözle ifade edildiği kadar kolay değil hayata geçtiğinde.

Sevmek, nasıl hayata geçerdi ki?

Karşıdan karşıya geçer gibi, sevmek de hayata geçerdi. Vızır vızır işleyen bir caddenin karşısında, öteden sevdiğine sevgiyle bakıp methiyeler dizmesi, güzellemeler yapması kolaydı. Ona hasret ile uzaktan bakması, kavuşamamanın heyulası içinde ağıtlar yakması, divanlar dizmesi çok olasıydı. Ama sevmek karşıdan karşıya bakışmakla, iç geçirmekle olmazdı. O caddenin vızırdamasına aldırmadan karşıya geçmeliydi. Kalbinde olanı hayatına da nakşetmenin zamanı gelmişse, ol’durmasını da bilmeliydi. Lâyıkıyla sevmek, bunu gerektirirdi.

Yâr dediğin, yanında olmalı, tenine sıcaklık vermeli, canına can katmalıydı.

Dilek ÇOBAN


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

8 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. “ hiç işte” nin içini sevgi ile doldurmuş, hakkını vermişsiniz.
    Sonsuz geçişler olsun hayatınızda 🙂