Kendimle Hasbihal


Gerçek anlamda yazmaktan artık korkuyorum, bunu biliyorsun değil mi kendim?

İçimi dökmekten, içimden geçenleri olduğu gibi söylemekten, dürüst olmaktan…

Çünkü yazılarım; dürüst olduğum, yalın kılıç ve aydınlık, en parlak ve saf olduğum yer.

Gözlerimi bile saklarım, görülmek istemediğimde. Ama yazılarım, yazarken içimdekini düğüm düğüm aktardığım yazılarımdaki dürüstlüklerim…

Dürüst ve üstü yarı açık yazımlarla ifadeye çalıştığım anılarım, anlarım…

Aslında en içten hallerim.

Ama insanlardan korkar oldum…

Saklanır oldum…

Ürker oldum…

Çünkü onların acımasızlıkları karşısında sessiz kalamayacağımdan, bende onlar gibi bir caniye dönüşmekten korktum durdum. Bekledim, baktım, yumdum gözlerimi ve içimden duaya başladım.

Biliyorum, dinliyorsun beni Allah’ım,

Seni çok seviyorum, bil istedim bir kez daha.

Güzelliğin ta kendisi, ‘Sana’ aşığım, inanılmazsın.

Ama tüm kalbimle ve benliğimle; sana inanıyorum.

O kadar kuşatıcısın ki, sana inanmaktan başka çare kalmıyor bana.

İçimi ısıtan sıcaklığınla yaşadığım iç geçirmelerimi de sessizce dinlediğini biliyorum.

Ama ne kadar daha susmalıyım?

Yoksa artık içimde tutmamalı mıyım ki ne?

Bana yardım et, daha çok et lütfen.

Dostum sen ol, bende senin ‘kul’un.

Başımı sen okşadıkça kalbim duruluyor Allah’ım…

Dilek ÇOBAN


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

1 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir