Türk Dil Kurumu umut veya ümit kelimelerini “ummaktan doğan iç erinci güven duygusu” veya “bu duyguyu, bu erinci veren şey” olarak tanımlıyor. Erinç kelimesini ise; “hiçbir üzüntüsü sıkıntısı, hiçbir eksiği, hiçbir acısı ve tasası bulunmama durumu” olarak tanımlıyor Türk Dil Kurumu.
Peki biz nasıl tanımlıyoruz bu sözcükleri? İçimizde umuttan arta kalan bir kırıntı kaldı mı? Yaşamak için mi yaşıyoruz bu hayatı? Salgın hastalıklar, savaşlar, kötülükler, işsizlik ve adaletsizlik kavramlarına inat bizi hayatta tutan şey nedir? Ümaşktan başkası değildir. Ümaşk kavramını siz Türk Dil Kurumunda aramadan hemen önce ben söyleyeyim. Kelimenin üreticisi benimJ Ümit edilen aşktan duyulan memnuniyet anlamına geliyor ümaşk. İşte bu yüzden hayata rağmen uyanıyor insan. Bu aşk sadece karşı cinse duyulan bir duygu değil; insanlara, hayvanlara, doğaya, bir sanat eserine, bir müziğe en önemlisi de bir iyiliğe…
Her başlangıcın bir sonu olduğu gibi, her kötü durumun da bir iyilik haline dönüşme zamanı vardır. Yeter ki o ümit kırıntısı süpürülmesin gönlümüzde… Yaşam da hiçbir şey boşuna değildir ve her şey zıttı ile aşikardır. Yeter ki derinlerden bakalım gök ve yer yüzüne.. Milyonlarca su arasından bu dünyaya geldiysek nefes alma sebebimiz vardır elbet…
Aylin Kaya USTAMEHMETOĞLU
İLAHİ ÂŞK …
Zıttı ile aşikâr .