Mavinin Hayat Tonu


Bazen son sandığımız yerde başlar en güzel başlangıçlar. Her şeyin son olduğunu sandığım bir gündü. Sanki her şey üzerime geliyor adeta günlerden Salı değil de her şeyin üzerime gelişi. Uyandığımda sabahlarımın vazgeçilmezi olan kızarmış ekmeklerime kavuşmayı beklerken bozulan makineyle günaydınlaştık. Ardından her canlıyı seven ancak içlerinden sadece biriyle yıldızı barışmayan ben evet karafatmaya da bir günaydın demiştim. Her şeye rağmen moralimin yüksek olmasına programlanan beynimle savaşıyorum bir yandan da. Ve günümün bozulmaması için elimden geleni yapıyorum. En sevdiğim kıyafetler içinde en sevdiğim şarkı dilimde sallanarak hazırlanmaya devam ediyorum. Kim bunca zaman beklediği bir günde heyecansız rahat uyuyabilir ki. Ben de normalden epeyce bir erken uyanmışım haliyle.

Kafamdan günün nasıl başlarsa öyle gideceği fikrini atmak için savaşıyorum. Çünkü hayatım boyunca istediğim şeyin hayalimin son aşamasındayım. Tam olarak yüzüp kuyruğuna mı geldim demeliyim bilmiyorum. Neyse ki daha fazla aksilik yaşamadan evden dışarı attım kendimi. Açık havada biraz yürüyeceğim ve güzel şeyler düşüneceğim. Trafik lambasındaki kırmızıya bakarak nasıl kırmızıdan başka her şeyi görüyorum ben de şaşkınım an her şeyi beynimde kendime moral vermek için kullanmıştım. Daha sonra henüz heyecandan ölmemişken nihayet hayallerime ulaşacağımı sandığım yerdeyim. İçeri girip bana sorulan soruları cevaplayacaktım. Ta ki ısrarla kapattığım o telefonu sessizce açana kadar. Daha önce duyduğum tüm seslerden uzakta bir ses ve daha önce hiç yaşamadığım tarifi imkânsız bir acı içimde. En yakın arkadaşım ağır bir trafik kazası geçirmiş ve durumu çok ağır an yaşadığım duyguyu tecrübelerim yetmedi bildiğim başka bir şeye benzetmeye.

Onu kaybettikten sonra hayatımdaki her şey değişti. Onun da benden hep beklediği ve istediği başarı hayallerimde kendimi koyduğum yerde değilmiş meğer. Bunu görüp vesile olduğunu bilse çok sevineceğinden emindim. Psikolojimin hiç olmadığı kadar bozulduğu döneme girmiştim. Yemek yemiyor hiçbir şeyden keyif almıyor kelimenin tam anlamıyla sadece hayatımı devam ettiriyordum. Ancak kafamı dağıtmak için onca gittiğim aktiviteden birine kadar. Bu dünyadan başka bir dünya olduğunu evrende birçok hayatın olduğunu anlayana kadar. Şimdi hayalini kurduğum işten çok uzakta bir kasabadayım. Hayalimde olan hiçbir bina yok etrafımda. İnsanlarla uğraşmıyorum. Hep kendimi gördüğüm o koltukta ben oturmuyorum. Kulaklarımda başka bir melodi var. Hayattan tekrar tat almaya başlamışım ağzımın tadı da bir başka. Farklı bir dünyada denizlerin metrelerce altındayım her gün. Hiçbir yerim yok gidecek ancak her yer de benim. Başarılarımın ve mutluluğumun bir sınırı ve sonu yok. Benim hayatım işte tam burada başladı. Her şeyin bittiğini sandığım yerde başladı. Ben belki de aynada baktığım ‘Ben’i yeni gördüm. Belki bu yüzden bilmiyorum her kötü şeyin sonundaki mucizeyi bekleyişim.


Like it? Share with your friends!

Anıl Malkoç
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Edebiyatın insan hayatında olağanüstü bir etkisi olduğuna inanıyorum. Bu yüzden duyguları bir şekilde dışarı yansıtmanın insana gelen en güzel şey olduğunu düşünüyorum. İste bu yüzden severek yazıyorum.

2 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Yazının genelinde verilmek istenen duyguyu duru ve güzel bir şekilde vermişsiniz. Fakat “her şey” kelimesinin art arda kullanılması okumayı bir nebze tıkayabiliyor. Ayrıca bazı yerlerde noktalama işaretlerini kullanarak vurguyu daha iyi yapabileceğin cümleler de mevcut. Tebrik ederim.

    1. Evet noktalama isaretlerinin fazla olmasini gerektiginin farkindayim.Daha dikkatli olacagim.Ben tesekkur ederim