Bir Pazar akşamı gelsem mesela
Güneş hicap duyarken batışından
Yüzüne vururken kızıl ışık huzmeleri
Birlikte diktiğimiz eriğin dalları arasından
Kucağında okşadığın kedi yavrusu uyurken
Bir Pazar akşamı gelsem,
Elimde bir şişe yaş üzüm rakısıyla
Meze falan da istemez, sohbetin yanında
Ya da hiç konuşmasak
Anlasam, bir iç çekişinle tüm olanı biteni.
Denizden gelen meltem yırtsa ağır sessizliği
Yosun kokusu karışsa anasona…
Bakışlarını kaçırsan da nafile,
El verir nefesinin ritmi
Anlasan, nereye koyacağımı bilemediğim gözlerimden
Anlasan keşkelerimi
Anlasan, her gidişimin sana dönüşlerimin başlangıcı olduğunu
Artık gelmiş olsa geçmişi unutma vakti…
Bir lahza yakaladığım bakışın,
‘Kal’ dese, ‘gitme’ dese, senden habersiz
Dediğine o an kızgın gözlerin
Kalsam, bir ömür sürse o an
Rakı hiç eksilmese bardağımdan,
Kızıl ışık hiç gitmese yüzünden,
Kedi hiç uyanmasa kucağında.
Gel desen, gelsem,
Kal desen, kalsam,
Öl desen, ölsem,
Sen hiç bilmesen…
Gülşah Eren
0 Yorum