Marmara Adası-Gezi Yazısı


Marmara Adası

Sıcaklarla aram pek iyi değildir, bu yaşıma geldim kıştan yazı özleyenleri hiç anlayamamışımdır. Denize girmeyi ve yüzmeyi çok sevsem de güneşin altında yatıp kavrulmak fikri hiç bana göre değildir. Böyle olunca da birkaç gün yüzebilmek uğruna yüzlerce kilometre yapmak fikri pek hoş gelmezdi. Geçen haftalarda bir dostum Marmara adasından övgüyle bahsedince  umutlandım ve gittim hemen, iyi ki de gitmişim.

Marmara adası, Balıkesir’e bağlı Türkiye’nin Gökçeada’dan sonra ikinci büyük adası. Bostancıdan İDO ile yaptığınız bir yolculuk sonrası üç saatte gidebiliyorsunuz. (Yeni kapıdan da sefer var) Adada pek çok koy bulunuyor yüzmek için, denizi pırıl pırıl berrak ve sakin, tuzluluk oranı düşük olduğu için Ege ve Akdeniz’deki gibi gözlerinizi yanmıyor. Ben oralardan kıpkırmızı gözlerle dönerdim tatilden hem de çıkar çıkmaz yüzümü yıkamam rağmen.  Ada da pek çok tesis var şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz.  Bayram sonrası gittiğim için fazla yoğunluk yoktu.  Deniz suyu sıcaklığı gayet iyi hiç serin değildi. Günün farklı saatlerinde berraklığından bir şey kaybetmiyor. Ben Aba plajından denize girdim ama Manastır plajını ve Çınarlı köyü plajını da çok methettiler zamanım olmadığı için bu yıl gidemedim ama gelecek yıl onları da görmek istiyorum. Bir de şifalı su plajı varmış cilt ve göz hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Maalesef onu da döndükten sonra öğrendim. Ada mermeriyle ünlü, geçim kaynaklarından biri de mermer. Mermer nemi emdiği için Ada’nın nem oranı da düşük. İstanbullular için bu da önemli bir etken olabilir. Adayı tercih etmek için diye düşünüyorum.

Keyfinize bağlı isterseniz bir koya gidip her gün oradan denize girebilirsiniz ya da her gün farklı bir koyun keyfini çıkarabilirsiniz. Bu sizin adada kaç gün kalacağınıza da bağlı. Avşa adası ve Erdek 50 dakika uzaklıktaymış. Görmeyenler için oralara geçilebilir. Deniz otobüsünden indiğiniz merkezde küçük bir çarşısı, minik bir yat limanı var. Dolmuş ve taksilerle istediğiniz koya gidebilirsiniz.

Yani kısaca İstanbullular için çok yakınımızda küçük molalar verebileceğimiz bir yer bulmanın heyecanını ve şaşkınlığını yaşadım sizlerle de paylaşmak istedim naçizane.

Ben buraya en yakınımdaki huzurun adresi demek istiyorum izninizle, çünkü sakin huzurlu bir yer zeytin ağaçları, düşük nem oranı ve berrak deniziyle beni aldı götürdü bir yerlere ki tam da ihtiyacım olan.

Güzel ve keyifli nice tatillere diyelim mi? Sevgiyle kalın.

Arzu Ayman


Like it? Share with your friends!

Arzu Ayman
Marmara Üniversitesi PDR mezunuyum. Yazmak benim için yaşam tarzım diyebilirim. Ögrendiklerim ve hissettiklerimle yüreklere dokunabilirsem ne mutlu bana...

2 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir