Bitmeyen Kitap


Elvina merdivenlerden hızla yukarı çıkıyordu. Saçları ince, cılız bedeninin narin süsü gibiydiler. Mermer zeminin soğukluğu duvarlara sinmişti. Yıllar sonra burada olmak inanılmazdı onun için. 

Profesör Nedim Ersan Zürih’te  heykel konusunda tanınmış hocalardandı. Ününü  yeteneği dışında , Yunan Tanrılarını andıran heykelimsi bedenine borçluydu. Saçları sarı, kumral arasıydı.  Mavi  gözlerinin pırıltısı uzaktan fark ediliyordu .”Girebilir miyim?” dedi Elvina iki büklüm. “Gel “dedi Profesör. El sıkıştılar. Elvina’nın  şirinliğinden etkilenmemek mümkün değildi. Profesörün masasındaki kedi fotoğraflarına daldı gözü. Gri, sarı, beyaz kediler. Eskiden de severdi kedileri.”Efendim “dedi ” Uzun  zamandır sizinle karşılaşmayı umuyordum. Model olduğum  yılları, sizin sevecen , beni yükselten kocaman bir kadın yapan şefkatli yaklaşımınızı hiç unutmadım. Oysa ben size en büyük kötülüğü yaptım” ” Gel Elvina ” dedi profesör “Bak  bu gri olanın adı aşk, beyaz olan Luna, sarı olan Mercan. Mercanla Aşk tartışırlar bazen, tırmalarlar birbirlerini ama hiç küsmezler, hiçbir şey olmamış gibi davranırlar. Gel çıkalım buradan göl kenarında yürüyelim” “Peki Bay Ersan ” dedi Elvina. 

Zürih gölü kenarında yürümeye başladılar. Elleri birbirini arıyordu.  Bir uzansalar dokunabileceklerdi. Elvina mahcup bir edayla gün batımının göle yansıyan ışıltısını izliyordu. Martılar çığlık çığlık … Karşı  kıyıda Noel ışıkları, rengarenk…Masalsı olurdu Aralık ayında Zürih.  Kimbilir kaçıncı kez yürüdükleri yolda sarıldı profesöre parmaklarının ucunda yükselerek. O da  kayıtsız kalmadı “Üzülme “dedi “Üzülme ” Elvina. “Çoktan affettim seni. Gel oturalım şu banka. Açalım  kitabımızı okuyalım ne dersin?” Şehrin ışıkları göle yansıyor, kilise korolarının şarkıları eşlik ediyordu bu büyülü ana.  Elvina yasladı başını hocasına , gözlerindeki yaşları sildi. Profesör usulca; “Hoşlandın mı? ”dedi. ”Bu sön bölümüydü kitabın.”


Like it? Share with your friends!

Gülgün Bilgiç
Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümü öğrencisiyim. Yazmak anlamın melodisi, edebiyat bitmeyen senfoni... Dileğim çığlıklara tercüman olmak, şeffaf bir aralıkta yüreklere dokunabilmek...

41 Yorum

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Bitmeyen sonsuz hayatı ne kadar derin anlatan çok güzel kaleminize yüreğinize sağlık sevgilerimle……

  2. Çok akıcı bir üslup.Kendimi olayların içinde hissettim.Tebrik ediyoruz Gülgün Hanım.Lütfen yazmaya devam ediniz..

    1. hep söylüyorum sizin gibi usta eğitimcilerden bunları duymak onur benim için saygılarımla

  3. Sahneleri filim gibi yaşadım, etrafı görebildim, renk dahi anımsadım. Çok detay olmasına rağmen çok öz ve bağlamda akışta kalınmış. Can kardeşim….tek diyebileceğim sen yazmalısın!

  4. Canım arkadaşım ;
    Yorumların hepsine tüm
    kalbimle katılıyorum . Tebrikler .
    Hiç bitmesin GÜLGÜNCE 💐

      1. Rica ederim .
        Gönlünden akanlar bizleri de alıp götürüyor beraberinde … her şiirin her öykün beni içine
        alıyor 🙂
        Mona Lisa ile aynı tablonun içinde tebessüm ettim 🙂
        Elvina ve Prof Nedim ile aynı bankata oturduk bitmeyen kitabın son cümlesinde durakladık. üçümüz de ……….,,

        1. Çok teşekkür ederim ne mutlu oluyorum geçirebilince benim dostlarımın muhayyileleri iyi. Harikasın.Sevgiler

    1. Geçirebilmek ve yorumu size bırakmak en büyük keyfim. Çok teşekkür ederim. Selamlar Ankaraya

    1. Şiir içime işlemiş, ne yazsam hep şiire kayıyor kalemim. Yazmak müzik gibi benim için. Melodisi olan, ruhu olan. Çok teşekkür ederim.