Gecekondunun donuk ışığında
Gökdelenler yükseliyor,
Ansızın çakan şimşeklerle
Umutlar sönüyordu.
Fukaralığın paha biçilemez
Ödün olduğu bilinciyle
Sabahı sabah ediyordu.
Buharlaşan son nefesin
Soğuk eşiğinde,
Köselesi dikiş tutmamış
Hayatların
Yağlı derilerini, buruşuk elleriyle
Okşarken, içi tir tir titriyor;
Çile dolu o toprakta
Ruhu utanıyordu.
Pırıl pırıl parlayan umutları
Yırtık döşeğinin üstünde
Delik gök kubbeyi kaplıyordu.
Uzaklarda,
Sıcaklığını hiç hissetmediği
Bir güneş doğmuştu.
Sonbaharının hafif solgun
Bu gününde
İçindekileri harladıkça,
Dünyası donuyordu.
Nalan BİLEN
Nalancım nice güneşler doğsun donuk yüreklere…Harika…
Çok isterim toplumdaki kara bulutlar dağılmadıkça , aydınlığa muhtaç yaşıyoruz.
Çok teşekkür ederim Üstadım her zaman harika bakarsın 🙂