Ne bağırıyorsun arkadaş! Sırtından ekmeğini çalan mı var? Tamam, geleneksel lezzet olabilirsin ama sesin fazla çıkıyor. Faydalarını say say bitmez, kabul… Ya hu, ben demedim ki zaten işe yaramaz diye! Ayran Bey konuşurken duydum. “Yoğurt Hanım’ın bir mayası fazla” dedi. “Kalsiyum, protein bende de var, onda da var. Neyin havasını atıyor.” dedi. Yoğurt Hanım bu laflara çok sinirlenir:
-Hadi ordan! Ben onun gibi ayran gönüllü değilim en azından. Bir kararlı, bir kararsız halleri var. Bizim mayamız bozuk değil şükür ki…
Su, ayrana yetiştirir yoğurdun laflarını. Ayran Bey, hiç istifini bozmaz ve Yoğurt Hanım’ın yanına gelir;
-Hanım hanım, ayran gönüllü olabilirim ama her yiğidin de bir yoğurt yiyişi vardır, der. Yoğurt Hanım alınarak;
-Ne demek istiyorsunuz Ayran Bey açık konuşun. Ayran;
-Ben bir çalkalansam mesela, tuzumu teninde hissetsen…
Yoğurt Hanım, ben size aşık oldum. Bu yüzden kıskandım. Yoğurt tarihi geçmiş bir edayla;
-Beni ne mideler istedi de 2-3 gün farkla kaçırdı. Sizinle biz dost bile olamayız.Ayran arkadan gelen köy yoğurtlarına asılarak baktı ve umursamazca ;
-Sıkıntı yok, organik yoğurtlara yelken açarız. Taze taze, pastörize….Hadi bana eyvallah, yoğurtcum. Ayran içtik, ayrı düştük, dedi kıkırdayarak ve köy yoğurtlarının yanına yol aldı.
İrem Atalar
içimi ısıtan bir diyalog! Ellerinize sağlık irem hanım sizi tanımak sizinle aynı havayı solumak şahsıma huzur veriyor. Tüm ömrünüz huzurla sürsün uzun bir zaman.
Canım nezaket ablacım seni pamuk kalbinden öpüyorum❤iyi ki bende seni tanımışım. Dostuğumuz daim olsun..