Bir Fotoğrafta


Şimdi ailemden, sevdiklerimden, doğup büyüdüğüm şehirden uzakta bambaşka bir dünyadayım, bu şehirde ilk günüm insanı, doğası, taşı, toprağı, suyu bir farklı geliyor haliyle. Tahtadan bir ev, etraf yeşillik zaten küçük olan evim ağaçların dallarının üzerini kaplamasıyla biraz daha küçülüyor. Alışıyorum bu şehre gel zaman git zaman buranın insanıyla bağdaşıyorum artık hatta git gide onlara mı benziyorum acaba?

Havalar hep yağışlı buralarda, yapraklar hep sarı ve yerlerde. En güzel yanı da bu zaten… En sevdiğim mevsimin uzun sürmesi, toprakla buluşan yağmurun benim içimdeki umutları yeşertmesi. Hayallerime kavuşmuş olmanın sevinciyle öğrencilerimle evime doğru yürüyorum, sohbet, muhabbet onlardaki yaşama sevincini gördükçe her biri içimi ısıtıyor. Bakışları, gülüşleri… Sanırım ben onlarla var oluyorum artık. Güldüğüm zamanda ağladığım zamanda onlarlayım. Ve bir sabah uyanıyorum yine camları açıp temiz bir hava alıyorum. Bu sabah hava her zamankinden daha karanlık, kasvetli sanki ya da bana öyle geliyor, kararsızım… İşte o sabah, o sabah okula giderken aniden…

Öğrencileri ölüm haberini alır almaz öğretmenlerinin evine gidiyor, acı bir sessizlik kaplamış o küçük evi. Aylar sonra eşyalarının arasından çıkan bir günlük öğrencilerinin eline geçiyor. Günlükte bu şehre geldiği ilk günden beri yaşadıklarını öldüğü sabahın önceki gecesine kadar yazmış ve en son yazdığı sayfada da bir fotoğraf karesi bırakmış, öğrencileriyle çekilmiş son fotoğraf karesi, arkasında da bir not. Öyle bir not yok fotoğraf da, öğrenciler de. Ben de öğretmen değilim zaten. O fotoğrafta kaybolmuş hayallerimle uzun bir yolun en istikrarlı yolcusuyum sadece.

Elmas KORKUTACAK


Like it? Share with your friends!

İncetezat Edebiyat
Kişisel yazılarınızı bize göndererek sitemizde yer almasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. https://www.incetezat.com/misafir-yazarlik/

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir